Değerli dostlar,
Farkettim ki, uzun zamandır,
tarih ile ilgili yazı yazmıyorum. Bu sebeple, bugün tarih ile ilgili yazı yazacağım.
Son zamanlarda İstanbul tarihi ile ilgili kitaplar okuyorum. Bugün, biraz
İstanbul’dan bahsetmek istiyorum.
İstanbul’un tarihi son yapılan
metro kazılarıyla değişti. Daha önceleri, M.Ö. 6000 yıllarına kadar giden
İstanbul tarihi, son yapılan arkeolojik incelemelerle, M.Ö. 8500 yıllarına
kadar uzandı. Bu kadim şehrin kuruluşu ile ilgili çok rivayet vardır. Bunların
en popüleri, Megara’lı göçmenlerin hikayesidir. Yunanistan’ın Megara kentinden
Koressa’nın oğlu genç Bizas, kendi çevresiyle, bulunduğu yerden, yeni bir kent
kurmak ve özgürlüğünü ilan etmek üzere yola çıkar. Çıkmadan evvel o dönemlerde
popüler olan bir kahine, nereye gitmesi gerektiği konusunda danışır. Kahin ona,
gideceği yeri tarif eder ve “orası körler ülkesinin tam karşısındadır” der. Tarih
M.Ö. 613 yılıdır.
Genç Bizas, körler ülkesini
araştırmak için çıktığı yolda, ordusuyla beraber gelir ve Sarayburnu’nda durur.
Bu bölgenin muhteşem konumu, manzarası karşısında büyülenmiştir. Genç Bizas,
karşı taraftaki Kadıköy (Khalkedonia) bölgesine buradan baktığında, kahinin
oraya neden körler ülkesi dediğini o an anlamıştır. Bu kadar güzel bir yer dururken,
tam karşısında korumasız bir yerde kent kurulması, bu işin ancak körlerin
yapabileceği bir iş olduğunu kendisine düşündürür. Bizas, kendi yerini
günümüzün Topkapı Sarayı ve Sarayburnu çevresinde önceden orada bulunan küçük
bir balıkçı köyü olan Ligos’un üstüne kurar.
Burası, Roma’lıların ve Osmanlı’ların
pek beğenmediği, yoksul yiyeceği sayılıp, kedilere hediye olarak verilen
palamut, uskumru ve kefal kaynamaktadır. Peki, Ligos’lular İstanbul’un ilk
sakinleri miydi? Şüphesiz hayır! Bazı kaynaklar daha önceleri Alibeyköy civarı,
başka yerleşim yerleri olduğunu göstermektedir. Burayı da çok ilginç ama
Semestra adlı bir prensesin kurduğuna inanılıyor. Kim bu Semestra? Koressa’yı
bakıp büyüten peri kızı. Yani, Bizas aslında, daha önceden bildiği bir yere
geliyor.
Bizas çok da sıradan biri değil
aslında, onun da hikayesini bir sonraki yazımda yazacağım.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder