Değerli dostlar,
Şirketlerde yaşanan en büyük
problemlerden birisi de karar alma mekanizmasıdır. Firmalarda her gün yüzlerce
karar alınmaktadır. Bu firmadaki mavi yaka çalışandan, en üst düzey yöneticiye
kadar geçerli olan bir durumdur. Burada en önemli nokta, hangi durumda kimin
karar alacağının belirlenmesidir. Çok geniş bir kavram olduğu için biraz detaya
girmek gerekiyor. Bazı kararlar bireysel alınabileceği gibi, bazı kararlar ise,
ortak akıl, sağduyu ile alınmalıdır.
Aslında ideal olanı, her karar
almanın firma tarafından detaylıca incelenip, nasıl karar alınacağının
belirlenmesidir. Ancak, firmalarda o kadar çok karar alınıyor ki, mecburen
çalışanların yetkinliğine ihtiyaç duyuluyor. Herhangi bir üretim atelyesindeki
mavi yaka çalışanın cıvatayı nasıl sıkacağı bir karar olduğu gibi, üretim
atelyesine alınacak bir makineye onay vermekte bir karar vermedir. Aradaki
fark, ikisi arasındaki riskin düzeyidir. Civatanın nasıl sıkılacağı, yanlış
olması durumunda firmanın uğrayacağı zararın büyüklüğü ile yapılacak herhangi
bir yatırımın firmaya vereceği zarar arasındaki fark çok büyüktür.
Peki, sizce firmalarımızda, bu
durum nasıl işliyor. Çoğu firmada karar erki, üst yönetimin elinde bulunuyor.
Böyle olunca, özellikle, orta düzey kararlarda ciddi problemler yaşanabiliyor.
Alınacak herhangi orta düzey bir kararda, karar almadan evvel ciddi bir çalışma
gereken durumda, üst yönetim bu kadar detaylı incelemeden ve konuya hakim olmadan,
süreci yaşamadan karar verdiği durumda çoğu zaman hatalı davranılmaktadır. İşin
ilginci, bu tip orta düzey kararlarda,yanlış karar verilmesi sonucu, suçlanan
kesim de yine orta düzey yöneticiler olmaktadır. Oysa ki yapılması gereken, bu
tip orta düzey kararların, sürece hakim olan orta düzey yöneticilere
bırakılmasıdır.
Peki neden bu kararlar, orta
düzey yöneticilere bırakılmıyor? Tabi ki ilk sebep, güven eksikliğidir. Üst
düzey yöneticiler, orta düzey yöneticilerin bilgisine ve yetkinliklerine güvenmemektedirler.
Bu sebeple, her kararın içinde olmak, mümkünse karar veren olmak istemektedirler.
Bir de egoların devreye girmesi ile olay daha başka boyutlara taşınmaktadır. Ancak,
yeterli bilgiye sahip olamadıkları için biraz önce yazdığım gibi, maalesef çoğu
zaman kaosa sebep olmaktadırlar.
Burada yapılması gereken, orta
düzey yöneticilerin yetkinliklerinin arttırılmasına yönelik eğitimlerin
kendilerine verilmesidir. Arkasından da, üst düzey yöneticilerin bu tip kararların
sonucu oluşan ortamın ne kadar etkin, ne kadar verimli olduğunun sonuçlarını
değerlendirmesidir. Bu disiplinin sürekli devam ettirilerek, uygulanması hem
orta düzey yöneticilerin yetkinliğinin artmasına hem de özellikle orta seviyede
alınması gereken kararların daha doğru alınmasına katkı sağlayacaktır. Bu da en
sonunda, şirketlerin daha doğru yönetilmesini sağlayacaktır.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder