Değerli dostlar,
Belirlenen stratejinin en önemli kavramlarından birisi de, çalışanların günlük karar alma mekanizmalarında verdikleri kararlarda, tercihlerini bu stratejiye uygun vermeleridir. Firmalarda yapılan operasyonel iyileştirmeler, yönetimin zorunlu bir gerçeğidir, ancak strateji değildir. Bu şekilde davranıp satış fiyatını düşürerek, pazarda payını arttırmak isteyen firmalar istemeden de olsa, kendi sektörlerindeki fiyat rekabetine farkına varmadan hizmet ederler. Bu da hiçbir sektöre fayda sağlamaz. Yöneticilerin operasyon verimliliğini strateji kavramından ayırmaları önemlidir. İki kavram da gereklidir, ancak ikisininde gündemleri farklıdır.
Operasyonel verimlilik, toplam kalite kavramının gerektirdiği sürekli iyileştirme unsurunu öne çıkarır. Bu kapsamda yaşanabilecek başarısızlık, doğru stratejiyi uygulayan firmalarda dahi zorluk yaşanmasına sebebiyet verebilir. Operasyonel verimlilik ayrıca esneklik ve en iyi uygulamaya ulaşmak için çabalar. Stratejik davranış biçimi ise, özgün bir konumlandırma yapmaktır. Sürekli olarak firmanın konumunu sağlamlaştırmanın ve yaymanın yollarını araştırmayı gerektirir. Stratejik davranış biçimi disiplin ve süreklilik ister.
Stratejik süreklilik, durağan bir rekabet görüşünü benimsemez. Bir şirketin sürekli olarak operasyonel verimliliğini arttırması, firma içindeki süreçlerinde uyumu güçlendirmesi ile başarı sağlayabilir. Stratejik süreklilik, bir firmanın sürekli gelişim kültürünü etkin kılmalıdır. Bir firma, içinde bulunduğu sektörde büyük yapısal değişiklikler varsa, stratejisini gözden geçirmek zorundadır. Duruma göre stratejisini değiştirebilir. Bu değişim çok radikal karar almalar gerektirebilir, zaman zaman firmalar yeni konumlarını, yeni sektörlerde deneyebilirler. Tabiki, böyle davranabilmek için, geçmişin maliyetlerinin ödenmiş olması önemlidir. Bu tip hareketler firmaların yönetsel ve operasyonel becerilerinin çok yüksek olması ile ancak başarı sağlayabilir.
Strateji geliştirmek aslında, sektörel rekabeti iyi analiz etmek ve onunla mücadele edebilmektir. Ancak, firma yöneticileri rekabeti sadece rakipleri ile kendi aralarındaki bir mücadele gibi algılayarak dar bir çerçeveye oturturlar. Oysaki, son dönemde yapılan çalışmalar rekabeti 4 ana başlık altında toplamaktadır. Bunlar, müşteriler, tedarikçiler, potansiyel girişimciler ve ikame ürünler olarak değerlendirilir. Bu 5 kavramdan kaynaklanan geniş kapsamlı rekabet olgusu, herhangi bir sektörün yapısını tanımlar ve sektördeki rekabet etkileşiminin doğasını şekillendirir.
Bu beş kuvveti sonraki yazılarımda detaylarıyla anlatacağım.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder