Değerli dostlar,
Tartışmak, tartışabilmek, ne kadar
önemli bir meziyet aslında. Her yöneticinin sahip olması gereken bir özellik. Herhangi
bir konuda doğru tespitler yapabilmek için, farklı disiplerin kendi bilgileri
doğrultusunda tartışmaları gerekiyor. Ancak, bizim şirketlerimizde olayların
kişiselleştirilmesi sebebiyle, duygusal davranışlar devreye girmekte ve
insanlar tartışmaya girmekten çekinmektedir. Özellikle, yaşanan güç mücadelesi,
yükselme isteği, herkesin toplantıdan galip ayrılma hevesi tartışmaların sığ
geçmesine kimin sesi daha yüksek çıkıyor ise, onun dediğinin gerçekleşmesine
sebebiyet vermektedir.
Burada, olay tamamen bilgiye dayalı tartışmadan
ziyade, güce ve arkaya dayanan tartışmaya doğru evrilmekte, arkası güçlü olana
kimsenin sesi çıkmamaya doğru gitmektedir. Bunu kabullenmeyen ve tartışan ve
bilgisiyle zekasıyla konuya hakim olup, analitik olarak konuyu çözen çalışan
ise, asi, geçimsiz bir çalışan olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. Hatta
zaman zaman tartıştığı için fırça yediği zamanlar dahi olmaktadır.
Oysaki, herhangi bir konuda neyin doğru
olduğuna karar verebilmek için kimin lafı söylediği değil, kimin doğru
söylediği geçerli olmalıdır. Şirketlerimiz ancak bu şekilde gelişebilir.
İyi haftalar diliyorum.
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
Yorumlar
Yorum Gönder