Değerli dostlar,
Bugün size, kaşıkçı elmasının hikayesini yazacağım. Kaşıkçı elması 1600 lü yılların sonlarına doğru, çöp yığınlarını karıştıran ve içinden çıkabilecek malzemelerle hayatını kazanmaya çalışan bir gariban tarafından suriçi taraflarında bulunur. Elindeki taşı, satabileceğini düşündüğü kaşık oymacısı bir esnafa götürür ve 3 tahta kaşık karşılığı satar. Kaşık oymacısı, elindeki taşı komşusu kuyumcuya götürerek, 10 akçeye satar. İyi bir alışveriş yaptığını düşünen, kuyumcu ise, çok daha fazla edeceğini düşündüğü taşı aldığı için mutludur. Kuyumcu arkadaşlarına taşı gösterince, kuyumcular arasında taş ile ilgili tartışmalar çıkar. Tartışma o kadar büyür ki, kuyumcubaşı olaya dahil olur ve taşı kuyumcudan bir kese altın karşılığında satın alır. Ancak, saray artık konudan haberdardır. Sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa taşı kuyumcubaşından alarak Osmanlı hazinesine dahil eder.
O taş şu an dünyanın en değerli taşlarından biri ve paha biçilemiyor. Bu değerli taşı bulan ise 3 kaşık karşılığı satıyor. Demem o ki, herhangi bir şeyin değeri ancak o şeyin değerini anlayabilenin elinde değerleniyor.
Değerinizi bilenlerin elinde olmanız dileğiyle,
İyi haftalar, Saygılarımla, Ufuk Saygın
İyi haftalar, Saygılarımla, Ufuk Saygın
Yorumlar
Yorum Gönder