Ana içeriğe atla

Lale


Değerli dostlar,

Malum İstanbul'da lale sezonu, her yer lale ile dolmuş durumda. Gerçekten çok güzel bir görüntü var. Peki, hiç merak ettiniz mi? Neden lale? Gül değil, karanfil değil? Çok ilginç bir hikayesi var. 3. Ahmet tarafından başlatılan bu gelenekte lale seçilmesinin sebebi “Lale” kelimesinin “Allah” ile benzerliğinden dolayı kutsal bir anlamı olduğuna inanılmasındandı.

Ayrıca, lalelerin Hollanda’dan ithal getirilerek İstanbul’da 3. Ahmet döneminde ekildiğini de hepimiz biliyoruz. Peki size, Lale’lerin Avrupa’ya İstanbul’dan götürülerek tanıtıldığını söylesem! Şimdi, bazen bende bu tip haberlere abartılı olarak bakıyorum. Ancak, bu gerçekten böyle, size kaynak olarak yabancı bir tarihçiyi vereceğim.

Lord Kinross, “Osmanlı imparatorluğunun yükselişi ve çöküşü” kitabında bu konuyu çok net bir şekilde anlatıyor. Bakın nasıl anlatmış.

“Lale batı’ya göç ettikleri yıllarda Türk’lerin yoluna serpilmiş olan Asya bozkırlarının yabani bir çiçeği idi. Lale’yi meraklı bir botanikçi olarak Batı’ya ilk tanıtan, yurduna dönerken lale soğanlarını beraberinde Flanders’a götüren on altıncı yüzyılın Avusturya imparatorluğu büyükelçisi Busbecq olmuştu. Çiçeğin Avrupa dillerindeki adı (Fransızca Tulipe, Almanca tulpe) Türk’lerin ona taktıkları tülbent veya acemce “Türban” takma adından türetilmişti. Aradan çok geçmeden lale Avrupalı tüccarlar tarafından ithal edildi ve Hollanda’da yayılarak zaman içinde burada bin iki yüzden fazla türü tanındı. Bu da 17. Yüzyılda seçkin Osmanlılar arasında bir lale saplantısının yer almasına yol açtı. Bu arada ender lale soğanlarından servetler kazanılıyor ve kaybediliyordu. Sonunda lale “Avrupa’nın altını” olarak tanındı.”

İşte böyle, okuyunca bende çok şaşırmıştım.    
İyi hafta sonları diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Fiyat düşürerek satış yapmak

Değerli dostlar, Sonuç olarak, şirketlerin varolabilmeleri için satış yapmaları gerekmektedir. Peki, nasıl satış yapacağız? Firma ticaretinden sorumlu, kişilerle konuştuğumda çoğu zaman maliyetlerden ve satış fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar. Herhangi bir ürünün satış fiyatını düşürerek yapılan satış çok da başarılı bir operasyon değildir. Şimdi, çoğu satış yöneticisi bana kızacaktır ama maalesef durum bu. İşletmelerin ticari faaliyetinden sorumlu yöneticiler, satış fiyatının dışında başka enstrümanlar bulmalıdırlar. İş sadece fiyat olsaydı, piyasada pahalı satan hiçbir firma kalmazdı. Ancak, işletmelere baktığımızda aynı sektörde pahalı satanında ucuz satanında bulunduğunu görebiliriz. Peki, o zaman pahalı ürün piyasada nasıl satılıyor? Bu soruyu sorduğunuzda çok fazla cevap alabilirsiniz. Denilen herşey de doğrudur. Yalnız şunu unutmamak lazım, eğer pahalı satan firma kar edip büyüyorsa, demek ki, doğru pazarlama ve satış stratejisi uygulamış, pahalı olmasına ra...