Değerli dostlar,
Bir de mitolojik açıdan evreni inceleyelim. Çok uzun
yıllar öncesinde, Gökyüzünün kudretli varlıklarına Tanrısal isimler verilmeye
başlandı. Onlara isimler verildi, akrabalar yakıştırıldı ve kendilerine evren
çapında üstlenmeleri gereken işlevler konusunda sorumluluklar yüklendi. Her bir
insan sorununa özgü bir Tanrı veya Tanrıça vardı.
Doğa’yı Tanrılar yönetiyordu. Onların doğrudan
müdahalesi olmadan hiçbir şey yapılamazdı. Eğer tanrılar mutlu iseler, yiyecek
bolluğu görülürdü ve insanlarda mutlu olurdu. Ama eğer, Tanrıların hoşuna
gitmeyen bir gelişme görülürse, kötü sonuçlar doğardı. Kuraklık, fırtına,
savaş, deprem volkan patlamaları, salgın hastalıklar, hep Tanrıların mutsuzluğu
ile ilgili idi. Tanrıların yatıştırılması gerekli idi. Bu yüzden onların kızgınlığını
azaltmak için, büyük bir rahip ve adak sanayi kuruldu.
Gök Tanrısı olan Hera adına, Ege’deki Sisam adasında
dikilen Heraion, anıtından bugün pek az bir kalıntı var. Tanrılardan Athena’nın
Atina’da oynadığı rolü, Hera o zamanlar dünyanın harikalarından biri sayılan
Sisam adasında oynuyordu. Sonradan Zeus ile evlenmiştir. Efsaneye göre
balaylarını Sisam adasında geçirmişlerdir. Samanyolu dediğimiz ve Batılıların
Süt yolu (Milky Way) dedikleri geceleyin gökte beliren ışıklı yolun Hera’nın
göğsünden göklere doğru fışkırmış sütten kaynaklandığına inanılırdı Yunan
mitolojisinde.
İşte böyle, evrenin ilk inanışları mitoloji ile
başlamıştır.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder