Değerli dostlar,
Geçen hafta, Galatasaray
Üniversitesinin düzenlemiş olduğu Dijital Dönüşüm Konferansına katıldım.
Konferansın konusu, dijitalleşen Dünya’da insanın yerini tartışmak idi. Çok
değerli konuşmacılar ve katılımcılar ile tanışma ve sohbet etme fırsatı
yakaladım. Galatasaray Üniversitesine değerli davetleri için teşekkür ediyorum.
Konuşmacılardan biriside Garanti
Bankasının eski Genel Müdürü Akın Öngör idi. Kendisi, iş hayatında
yaşadıklarını, Garanti Bankasına genel müdür olduktan sonra yaptıklarını
anlattı. Gerçekten dinledikçe insanın saygı duymaması imkansız. Bizim iş
hayatında çoğunlukla gördüğümüz o, başarıya giden her yol mubahtır, anlayışının
dışında etik değerleri olan, çalışanına saygı duyan, müşterisine saygı duyan,
yönetimde emir komuta yerine, katılımcı şekilde ekibine liderlik eden
anlayışına hayran kaldım.
Yaptıklarından kısaca örnek
vermek istiyorum. Öncelikle, genel müdür olduktan sonra, ilk yaptığı iş,
teknoloji ve insana en yüksek değeri vererek, Teknoloji ve İnsan Kaynakları
bölümünü, birim müdürü seviyesinden genel müdür yardımcısı seviyesine
yükseltmek olmuş. Arkasından, teknolojinin bankaya girmesini sağlamak için o
alandaki en iyi insanı transfer etmiş. Yönetim kurulunda, hepimizin bildiği
dikdörtgen masa yerine, yuvarlak masa yerleştirmiş ve hiyerarşik düzeni yıkarak,
tüm çalışanlarını aktif bir şekilde yönetime katılmalarını sağlamış. Tüm banka
çalışanlarının katıldığı toplantılar düzenleyerek, tüm çalışanların
fikirlerini, önerilerini almış ve bunlardan uygun olan % 62 sini uygulamaya
koymuş. Bankanın tüm kurumsal kimliğini, çalışanlarından, banka iç mimarisine
kadar değiştirmiş. Bankanın sahibiyle konuşarak, kredi politikasını
değiştirerek bankanın “C” olan kredi puanını “A” ya çıkarmış. Sonuç itibarıyle,
bankanın 10 sene sonrasında, değerini 150 Milyon USD den, 5 milyar USD ye
çıkarmış.
Ben, bu değerli görünce, birşeyi
merak ediyorum. Burada diğer bir değer ortaya daha çıkıyor. O da bu değerleri
bulan ve şirketlerinin başına getiren insanlar kimler? Çünkü, Akın bey değil de
başkası bu görev için seçilseydi, muhtemelen Garanti Bankası bugünkü, değerinde
olmayacaktı. Bu sebeple, bu insanları keşfeden ve onlara gerekli değeri ve
yetkiyi veren insanlarda çok önemli insanlar. Böyle görevleri hakeden, fakat
şirket içi kumpaslarla bir yerlere gelemeyen o kadar çok insan var ki, onun
için Ayhan Şahenk beyi de takdir etmek gerekiyor. Nasıl seçildiğine gelince,
onu da kitabını okuyarak öğrenmenizi tavsiye ediyorum.
Akın Öngör yaşadıklarını ve iş
hayatı ile ilgili tecrübelerini, gelecek yeni nesillere ve yöneticilere de aktarmak
için kitap yazmış. Benim de elimde şu an yok ama bende en kısa zamanda
alacağım. Kitabın ismi “Benden sonra devam”. Herkese rehber nitelikte olacağına
eminim. Ülkemizin böyle etik değerlere itibar eden saygılı, dürüst liderlere
ihtiyaçları var. Çünkü, bu tip liderler kendilerinden sonra gelecek liderlere
de örnek olacakları için, bu anlayış artık bir firma kültürü oluyor ve yıllar
boyu devam ediyor.
Umarım ülkemizin tüm işletmeleri,
Akın bey gibi, vizyoner, saygın, dürüst, bilgili ve zeki yöneticilerle
yönetilir.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder