Ana içeriğe atla

Uygarlık seviyeleri


Değerli dostlar,

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, inanılmaz bir enerji tüketimi ile hayatımıza devam ediyoruz. Peki, ama bu nasıl devam edecek? Bu şekilde enerji tüketimimiz artmaya devam ederse, bunun sonucu ne olacak? Fizikçiler, uygarlıkları, tükettikleri enerjiyi baz alarak sıralandırıyorlar. Bu sıralama ilk olarak 1964 yılında, Rus astrofizikçi, Nikolai Kardashev tarafından uygulandı.

Kardashev, bu sıralamayı, Dünya dışı uygarlıklar da dahil olmak üzere, gelinen noktayı belirlemek için yaptı. Bu uygarlıkları sınıflandırabilmek için yapabileceğimiz tek bir ortak nitelik bulunmaktadır, o da enerji tüketimidir. Böylece, üç kuramsal tip önerdi.

1.       Tip uygarlık, gezegenlerine düşen yıldız ışığının çok az bir kısmını yani yaklaşık olarak 1017 watt kadar enerji tüketir.
2.       Tip uygarlık, yıldızının yaydığı tüm enerjiyi ya da 1027 wattlık bir enerjiyi tüketir.
3.       Tip uygarlık ise, galaksisinin tüm enerjisini ya da 1037 wattlık bir enerjiyi tüketir.

Her tip uygarlık, 10 milyar katlık bir çarpanla birbirinden ayrılır. Yani, 3. Tip uygarlık, 2. Tip uygarlıkdan 10 milyar kat daha fazla enerji tüketir. Bu sınıflandırmaya göre biz şu an 0. Tip uygarlık seviyesindeyiz. Enerjimizi ölü bitkilerden yani petrol ve kömürden elde ettiğimiz için, biz bu ölçekte bile sayılmıyoruz. Fizikçi, Carl Sagan’a göre ise, biz şu an 0,7. Tip uygarlık seviyesine sahibiz. Peki biz ne zaman, 1. Tip uygarlık seviyesine geçeceğiz? Geçtiğimiz yüzyıllardaki gelişim hızımıza baktığımızda, aşağı yukarı 100 yıl içinde 1. Tip uygarlık seviyesine geçebileceğimizi hesaplayabiliriz.

Dünya tarihindeki gelişim hızlarını baz alarak ise, bir tip uygarlıkdan diğerine geçiş ortalama zamanını da hesaplayabiliriz. Bu da yaklaşık olarak 2.500 yıldır.

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Fiyat düşürerek satış yapmak

Değerli dostlar, Sonuç olarak, şirketlerin varolabilmeleri için satış yapmaları gerekmektedir. Peki, nasıl satış yapacağız? Firma ticaretinden sorumlu, kişilerle konuştuğumda çoğu zaman maliyetlerden ve satış fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar. Herhangi bir ürünün satış fiyatını düşürerek yapılan satış çok da başarılı bir operasyon değildir. Şimdi, çoğu satış yöneticisi bana kızacaktır ama maalesef durum bu. İşletmelerin ticari faaliyetinden sorumlu yöneticiler, satış fiyatının dışında başka enstrümanlar bulmalıdırlar. İş sadece fiyat olsaydı, piyasada pahalı satan hiçbir firma kalmazdı. Ancak, işletmelere baktığımızda aynı sektörde pahalı satanında ucuz satanında bulunduğunu görebiliriz. Peki, o zaman pahalı ürün piyasada nasıl satılıyor? Bu soruyu sorduğunuzda çok fazla cevap alabilirsiniz. Denilen herşey de doğrudur. Yalnız şunu unutmamak lazım, eğer pahalı satan firma kar edip büyüyorsa, demek ki, doğru pazarlama ve satış stratejisi uygulamış, pahalı olmasına ra...

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...