Değerli dostlar,
İşletmelerde tespit ettiğim
problemlerden birisi de, eğitim ve tecrübesinin yeterli olmamasına rağmen belli
konuma getirilen çalışanların firmalara verdiği zarardır. Firmalar, genellikle
ucuz olsun diye veya tanıdık eş dost tavsiyesi ile, işletmelerine çalışan
istihdam etmektedir. Ancak, firmaya alınan çalışanın istihdam edildiği bölümde
herhangi bir tecrübesi veya bilgisi olmadığı için, firma kültürü çerçevesinde
bazı işleri, genellikle de operasyonel işleri öğrenip, iş yapmaktadır. Bu da,
çalışandan firmaların en önemli beklentisi olan, yaptığı işe katacağı değeri
azaltmaktadır.
Çalışanın daha önce mevcut
bulunduğu konumda bir bilgisi olmadığı için, sadece firmada öğrendiklerini
doğru kabul etmekte, hatta zaman zaman, bu öğrendiklerinin o işle ilgili en
doğru kurallar olduğunu düşünmekte ve gelişime kendisini tamamen kapamaktadır.
Hele bir de bu çalışan yönetici konumuna yükselmişse, devreye bu sefer egolar
girmekte ve kişi kendisini geliştirmeye tamamen kapamaktadır.
Bunun yanında kişinin yaptığı
işle bilgisi olmaması sebebiyle, yanlış kararlar alabilmekte ve firmaları
zarara uğratmaktadır. Firmalarda çalışan personellerin, sorumlu oldukları
bölümle ilgili mutlaka bilgileri, eğitimleri hatta tecrübeleri olmalıdır. Aksi
takdirde yapılan işlerin etkin olmaması sebebiyle, verimsizliğe sebep olması,
işlerin kaosa sürüklenmesi ve firmada gereksiz yere zaman harcanması, gerginlik
oluşması, işlerin doğru zamanda ve doğru maliyetle yönetilememesi, sonuç olarakta
hem müşteri memnuniyetsizliği hem de firma paydaşlarının memnuniyetsizliği
oluşmaktadır.
Örnek verecek olursak, mekanik
bir parça üreten firmanın üretim yöneticisi mutlaka o konuda bilgi almış teknik
bir bölümden mezun olan mühendis veya teknik öğretmen gibi bir çalışan
olmalıdır. Gıda üretimi yapan bir firmanın üretim yöneticisi mutlaka, gıda
eğitimi almış bir personel olmalıdır. İlaç üreten bir firmada ise, eczacılık
fakültesi mezunu çalışanların olması önemlidir. Nasıl bir hastane de muayene
olurken doktor arıyorsak, bu gibi konularda da konunun uzmanlarının olmasını
sağlamalıyız. Herhangi bir konuda karar verirken, o konu hakkında bilgi sahibi
olmak esastır. Duygular ile karar vermek, hissiyat ile karar vermek ve
uygulamak firmaları çok kötü sonlara sürükleyebilir.
Endüstri çağından, bilgi çağına
geçtiğimiz bu dönemde artık, her yapılan işin arkasında mutlaka bilgi
olmalıdır. Ürettiğimiz ürüne kattığımız bilgi ile, yönettiğimiz işe, yaptığımız
işe kadar her operasyona bilgimizi, zekamızı katmalıyız. Ancak, bu şekilde firmalarımızı
daha iyi yönetir, daha rekabetçi ürünler üretir ve piyasa da var oluruz. Firmaların
en önemli kaynağı olan çalışanlara bu şekilde bakmaları ve seçtikleri
çalışanları bu kapsamda değerlendirmeleri gerekir.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder