Değerli dostlar,
İşletmelerin en önemli kaynakları
her zaman söylediğim gibi çalıştırdığı insanlardır. Tüm kaynaklar zamanla
eskirken, insan durdukça değerlenen bir kaynaktır. İşletmeler, özellikle bölüm
yöneticileri ve üst düzey yöneticilerini kendi içlerinden çıkarmayı tercih
ederler. Kurumun tüm süreçlerine hakim olan bu tip yöneticiler aynı zamanda,
firmanın üretimine ve ticari faaliyetine çoğu zaman hakim olurlar. Bu tip
yöneticilerin teknik kabiliyetleri çok yüksektir. İşin niteliği hakkında ciddi
bilgi sahibi olurlar. Örneğin, bir üretim yöneticisi üretimin içinden gelirse,
makinalarını ve ürettiği ürünü iyi tanır. Makinelerinin nasıl çalıştığını,
neler üretebileceğini iyi bilir.
Ancak tüm bunlar, iyi bir üretim
yöneticisi olmak için yeterli değildir. Firmalar, teknik olarak sahada iyi
yetişmiş bu tip yöneticilerini, herhangi bir bölümün başına getirdikleri zaman,
bu tip yöneticilerin başarılı olamadıklarını görürler. Çünkü, yönetmek erki ile
üretim yapmak veya satış yapmak gibi teknik konular ayrı kavramlardır. Bir makinenin
ayarını bilmek, onu ayarlayabilmek, arızasını bulabilmek, tabiki, bir üretim
yöneticisinin sahip olması gereken özelliklerinden birisi olabilir. Ancak,
üretim atelyesini yönetmek, bu bilgilerin çok ötesinde bilgi ve beceri gerektirir.
Yönetmek kavramının içinde olan karar almak, strateji geliştirmek, insan
yönetmek vb. yetenekler, teknik bilginin dışında yeteneklerdir. Bu sebeple,
teknik personellerin üretim atelyesinin, satış faaliyetlerinin başına gelmesi
işletmeler için çok dikkat edilmesi gereken kavramlardır.
Bu tip personellerin yönetici
olmadan evvel mutlaka yöneticilik eğitimleri almaları gerekmektedir. Aksi
takdirde, alacakları kararlar ile işletmeleri çok zor duruma düşürmeleri, hatta
batmalarına sebep olmaları kaçınılmaz olacaktır. Firmalarımızda, makinelerimize
yaptığımız yatırımdan çok daha fazlasını çalışanlarımıza yapmalıyız. Bu tip
yatırımlar, gereksiz gibi görünsede çok önemli yatırımlardır. Aksi takdirde,
gerekli bilgisi yeterli olmayan yöneticilerin elinde firmalarımız deneme
tahtasına dönecektir. Herhangi teknik bir çalışan yönetici olmadan evvel
yaptığı hata sebebiyle firmasına örneğin 100 lira zarar verebilecekken,
yönetici olduğunda alacağı kararlar ile verebileceği zararlar milyonlarca
lirayı bulabilir. Şirketimizi bir araca benzetirsek, çok yüksek bedeller
ödeyerek aldığımız aracımızı, acemi, araba kullanmayı bilmeyen birine emanet
etmemeliyiz.
Yöneticilik, bir vefa kurumu veya
korku mevki değildir. Özel bilgi, tecrübe ve zeka gerektiren, çok önemli bir
vasıftır.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
Yorumlar
Yorum Gönder