Değerli dostlar,
Firmalarda çalışanlarımızın ne
kadar önemli olduklarının sürekli altını çiziyorum. Firmalarımız,
çalışanlarımızın bilgi becerileri kadar değerlidir. Firmalarımızın çalışanları
ne kadar aktif, değer yaratıcı, yenilikçi, çalışkan ve yetkin ise, firmalarımız
da o kadar değerlidir. Burada en önemli ifade “Değer” kavramıdır.
Değer kavramı, Yalın düşünce de, müşteri
bakış açısından olayların değerlendirilmesi ve ona göre süreçlerin düzenlenmesi
olarak ifade ediliyor. Gerçekten de bu ifade çok doğrudur. Yalnız, burada biz
çalışanlarımızdan değer yaratmalarını beklediğimizde, bu kavramın çok net
anlaşılmadığını görüyoruz. Özellikle, üretim yapan firmalarda, üretim süreci en
önemli girdi olduğu için ve üretim ile ilgili değer kavramı çok daha somut ve
gözle görülebilir bir şekilde tanımlanabiliyor olduğu için, firmalar bu konuda
güzel çalışmalar yapıyor. Yalın üretim, yalın yönetim üretim alanında hem
değeri hem de israfı çok net şekilde tanımlamıştır. Çalışanlar da bu
ifadelerden yola çıkarak, kendi firmalarında çeşitli iyileştirmeler yaparak
şirketlerine değer katmaya çalışmaktadırlar. Üretimde de konuşulabilecek çok
fazla konu varken, ben bugün üretimde yaratılabilecek değer hakkında
yazmayacağım. Çünkü, dediğim gibi, yalın üretim, çok güzel örneklerle ve
ifadelerle “Değer” kavramını anlatılmıştır. Her zaman olduğu gibi, kolay kolay
bulamayacağınız, kavramlar ve süreçler hakkında yazacağım.
Firmalarımızın destek süreçleri
olan, mali işler süreçleri, lojistik süreçleri gibi süreçlerde yaratılabilecek
değerler üzerine konuşacağım. Bu tip süreçler genellikle tanımlı ve yapılan
işlerin belirli olduğu rutin süreçlerdir. Satış süreci, Arge süreci veya
satınalma sürecinde yaratılabilecek değer çok net bir şekilde hem ölçümlendiği
hem de daha kolay gösterilebildiği için anlatılabilirdir. Satış süreci,
herhangi bir malı daha yüksek fiyattan satabilmesi, cironun ve karlılığın
önceki dönemlere göre artması değer olarak anlatılabilir. Satınalma süreci de
yine aynı şekilde satınalma maliyetlerinin ciroya oranla sürekli düşmesi,
satınalma sürecinde değer yaratmaya örnek olarak verilebilir. Arge zaten başlı
başına değer yaratma sürecidir. Yarattığınız yeni bir ürün, şirketi tamamen
uçurabilir. Apple telefonları örnek verebiliriz.
Peki ama, operasyonel süreçler
için değer kavramını nasıl ifade ederiz? Yani, fatura giriş operasyonunun veya
satınalma talebi açma operasyonunu sürekli yapan ve tüm gün bu işlerle uğraşan
arkadaşlarımız ve bu süreç sahipleri, nasıl değer yaratabilir? Bu konuda
çalışanlarımızdan değer yaratmalarını istediğimizde, “ben fatura girişi yapıyorum,
ne yapabilirim ki” sorusunu alıyoruz. Tabi burada olaya, çalışanların durumlara
bakış açıları devreye giriyor. Çalışanların yaptıkları işi nasıl daha
iyileştirecekleri, nasıl daha kısa sürede yapabileceklerini düşünmeleri ve
çözüm üretme becerileri ortaya çıkıyor. Bir fatura girişinin tahmini 2 dakikada
girildiğini düşündüğümüzde, bu girişi nasıl daha kısa sürede girilebileceği
sorusuna cevap, fiziksel olarak daha hızlı yapmaya çalışmak değildir. Elbette
eğer, iş savsaklanıyorsa, işi kabul edilebilir zamana çekmek gerekir. Ancak
benim söylemek istediğim standart zamanda fatura girişi yapan bir çalışanın
işini nasıl daha kısa sürede yapacağı ile ilgilidir. Çalışanlarımızın özellikle
bu tip operasyonel işlerde, işlerine nasıl değer katabilecekleri ile ilgili
olarak düşünmelerini istiyoruz, kafalarını çalıştırmalarını ve fikir
üretmelerini bekliyoruz. Kendi yaptıkları işleri geliştirmelerini bekliyoruz, artık
bugün geldiğimiz noktada bu geliştirme kavramlarından birisi teknolojiyi
kullanmaktan, dijitalleşmekten geçmektedir.
Konuya en güzel örnek bankacılıktan verilebilir. Herhangi bir para yatırma veya
çekme işleminin ve sisteme bu nakit hareketin kaydını düşünün bundan 30 yıl
önceki, bankalardaki kuyrukları düşünün. Şu an, bankalar hepimizi aynı banka
çalışanı gibi kullanmakta ve işimizi en kısa sürede en az maliyetle yapmamızı
sağlayan sistemleri kurarak değer yaratmaktadır. Hem müşteri, hem banka
paydaşları bu şekilde mutlu olmuşlardır. Bizde firmalarımızda, bu tip teknoloji
yatırımları yaparak değer yaratmayan rutin ve israf oluşturan operasyonları
tespit edip iyileştirmeliyiz. 4. Sanayi devriminin ana konularından birisi de zaten
budur. Değer yaratmayan tekrar eden standart işleri ortadan kaldırmak.
Değer yaratan işletmelere sahip
olmanız dileğiyle,
İyi haftalar,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder