Değerli dostlar,
Evren o kadar çok bilinmezle,
gizemle dolu ki, her gün yeni sorular ve cevaplar ortaya çıkıyor. İlk yaşamın
nasıl olduğu da bir gizemdir. İlk insan? İlk canlı nasıl oldu? Bilim insanları
yeni cevaplar buluyorlar. Aşağıdaki metin, popular science dergisinden alıntıdır.
“Almanya Münih’teki Ludwig-Maximilians
Üniversitesi’nde çalışan bir araştırma takımı, transfer-RNA (tRNA)
moleküllerinde meydana gelen küçük değişimlerin, bu moleküllerin kendi kendine
birleşerek bilgiyi katlanarak artan şekilde çoğaltabilen işlevsel birimlere
dönüşmesine imkan sağladığını göstermiş. tRNA’lar, ilk
ortaya çıkan yaşam şekillerinin evriminde anahtar öneme sahip unsurlar.
Yaşam, bildiğimiz
şekliyle karmaşık bir etkileşim ağına dayanıyor. Bu etkileşimler, biyolojik
hücrelerde mikroskobik ölçeklerde meydana geliyor ve birlerce ayrı molekül
türünü kapsıyor. Vücutlarımızda, her gün sayısız kere tekrarlanan temel bir
işlem bulunuyor. Çoğalma (kopyalama) şeklinde bilinen bu işlemde proteinler,
hücre çekirdeğinde depolanan DNA moleküllerine kodlanmış genetik bilgiyi
kopyalıyor ve daha sonra bunları, hücre bölünmesi sırasında iki yavru hücreye
eşit şekilde dağıtıyorlar. Bu bilgi, sonrasında mesajcı RNA moleküller (mRNA)
olarak bilinen moleküllere seçici biçimde kopyalanıyor (‘kaydediliyor’). mRNA
molekülleri, ilişkili hücre tipi için gereken pek çok farklı proteinin
sentezini idare ediyor. İkinci bir RNA tipi olan transfer RNA (tRNA),
mRNA’ların proteinlere ‘çevrilmesinde’ merkezi bir rol oynuyor. Transfer
RNA’ları, mRNA’lar ile proteinler arasında aracı görevi görüyor: Belirli
proteinlerin meydana geldiği amino asit alt birimlerinin, karşılık gelen
mRNA’nın belirlediği dizide bir araya getirilmesini sağlıyorlar.
Dünya’nın ilk
zamanlarındaki ilk canlılar evrimleştiği sırada, DNA kopyalanması ve mRNA’ların
proteinlere çevrilmesi arasında nasıl böyle karmaşık bir etkileşim ortaya
çıkmış olabilir? Burada, klasik tavuk-yumurta probleminin bir örneği var:
Genetik bilginin kaydedilmesi için proteinlere ihtiyaç var fakat proteinlerin
sentezi için de kayıt gerekiyor.
Profesör Dieter
Braun önderliğinde LMÜ’de çalışan fizikçiler, şimdi bu açmazın nasıl
çözülebileceğini göstermişler. Modern tRNA moleküllerinin yapılarında meydana
gelen ufak değişimlerin, bu moleküllerin bir tür kopyalama modülü oluşturmak
üzere otonom şekilde etkileşime girmelerini sağladığını ve bu modülün, bilgiyi
katlanarak artan biçimde kopyalayabildiğini keşfetmişler. Elde edilen bulgular
ayrıca tRNA’ların (modern hücrelerde kayıt ve çeviri arasındaki arabulucular),
yaşayan en eski sistemlerde kopyalama ve çeviri arasındaki o çok önemli
bağlantı olabileceğini de akla getiriyor. Bu sebeple, hangisinin ilk önce
geldiği sorusuna (genetik bilgi mi, yoksa proteinler mi?) güzel bir çözüm sağlıyor.
Münih –
Ludwig-Maximilians Üniversitesi. Ç: O.”
Orijinal yazıya aşağıdaki linkden
ulaşabilirsiniz.
https://popsci.com.tr/yasamin-kokeni-tavuk-yumurta-problemi/
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder