Ana içeriğe atla

Leonardo

 Değerli dostlar,

Bugün, Leonardo Da Vinci ile ilgili yazacağım. Çocukluğumuzdan beri onun hakkında yazılar okuruz. Özellikle Mona Lisa adlı tablosuyla, hepimizin hafızalarında yer etmiştir kendisi. Biyografisini okudukça hayranlığım kendisine daha da artıyor. Mühendis olmam sebebiyle, fikirlerini yapmak istediklerini okuyunca, bugünkü imkanlar elinde olsa neler yapabilir diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Leonardo’nun annesi yetim bir kız. Baba ise, zengin güçlü bir noter. O dönem Floransa’da noterlik çok önemli bir meslek, her türlü ticaret noterler vasıtasıyla yapılıyor. Sınıf farkı sebebiyle, babası annesi ile evlenmiyor. Dolayısıyla, Leonardo gayri meşru bir çocuk. Bu sebeple, çok iyi bir eğitim alamıyor. Çünkü, o zaman iyi eğitim almak içinde soylu olmak gerekiyor. Ancak, yaradılışından gelen üstün zekası ile inanılmaz buluşlar yapıyor. O zaman hatta şimdi bile çoğu insanın aklının ucuna gelmeyecek konular hakkında kafa yoruyor. Düşünsenize, gökyüzüne bakıp, kuşların uçması ile, sudaki balıkların hızını mukayese ediyor, sudaki canlıların nasıl gökyüzündeki kuşlardan daha hızlı olabileceği ile ilgili çalışmalar yapıyor. O bildiğiniz resimlerdeki insan figürlerini çizerken, insanların duruşlarına göre vücutlarındaki damar durumlarından tutun, derilerindeki gerginliğe kadar dikkatle çizim yapıyor. Bu şekilde insanların detaylarını çizebilmek için anatomi üzerine çalışıyor. Kadavraların derilerini yüzerek insan vücudunu anlamaya çalışıyor. Resimleri sadece, görüntü aktarımı gibi değil, aynı zamanda insanların duygularının aktarımını da yapmaya çalışıyor.

Silahlar, makinalar, köprüler, hatta kiliseler için kubbeler ve kule tasarımları üzerinde çalışmalar yapıyor. Düşünsenize, hesap makinesi dahi olmayan bir dönemde şimdi bilgisayarlar yardımıyla yaptığımız hesaplamaları o dönem kendi yetenekleri sayesinde yapıyor. Doğanın matematiği ile ilgileniyor. Doğada bulunan gizli şifreler üzerinde çalışıyor. Altın oran, fibonacci dizilimi gibi şifrelerin doğa da keşfini yapıyor. Resimlerinde de bu şifreleri kullanıyor. İnanılmaz bir şekilde her yaptığı işin üzerinde şifre bırakıyor. Hatta yazılarında bile, sürekli not tutuyor ve bu defterler ne güzel ki günümüze kadar ulaşmış durumda. Solak ama iki eli ile de yazı yazabiliyor. Ama, yazıları bile şifreli, Leonardo ayna görüntüsünü kullanarak not tutuyor. Yani elinize notları alıp direkt okuyamazsınız. Ancak yazıları aynadaki yansımaları ile okuyabilirsiniz. Resimleri de aynı şekilde, kullandığı figürler, resimlerdeki hareketler hep bir mesaj içeriyor. Leonardo’nun hayatını okumadan evvel, açıkçası neden bu kadar bu resimler popüler diye düşünmüştüm. Hayatını okuyunca, resimlerin sadece resim olmadığını anlıyorum. Resimleri bugünkü üstün bilgisayar teknolojileri ile taranıyor. Matematiksel modeller yapılarak, ne tür bir gizeme sahip oldukları anlaşılmaya çalışılıyor. Peki, sizce anlayabildik mi? Ben çok emin değilim. Resimlerindeki mesajları ve şifreleri umarım birgün anlarız.

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın

AQUA Danışmanlık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Başarılı pazarlama örnekleri

Değerli dostlar, Pazarlama ve satış konusunda yazılarıma devam ediyorum. İşletmelerin büyümesi ve karlılıklarının artması ile ilgili başarılı olmuş şirketlerden örnek vermek istiyorum. Dell bilgisayarı hepimiz biliriz. Michael Dell, daha 24 yaşında iken, kişisel bilgisayarları mektup ve telefon yoluyla satabileceğini düşünerek, bu şekilde bir satış kanalı yaratır. Paralarını geri alma garantisi verdiği müşterileri ve Dell müşterilerinin artan memnuniyeti, Dell bilgisayar şirketi için ciddi bir satış hacmi yarattı ve Dell bilgisayar bugünlere geldi. Bugün hala Dell bilgisayar şirketi, internet üzerinden bilgisayar satmaya devam ediyor. Başka bir örnek daha da ilginç, First Direct Bankası, İngiliz bir bankadır. Binası ve şubesi yoktur. Buna karşılık müşterilerinin ihtiyaçlarını 7 gün 24 saat karşılayarak, müşteri memnuniyeti yakalamayı başarmıştır. Tüm bankacılık işlemleri internet üzerinden yapılabilmektedir. Ayrıca telefon bankacılığı da bulunmaktadır. Amazon’dan hiç bahs...