Değerli dostlar,
En son yazımda, Leonardo Da Vinci
ile ilgili yazmıştım. Bugün de yine Leonardo ile ilgili yazacağım ancak bu
sefer konu bir eseri olacak. Son akşam yemeği eserini duymuşsunuzdur. Aslında
bir önceki bloğumda yazdığım gibi sanat eserleri niteliğindeki resimler bende
çok fark yaratmıyordu. Leonardo’nun biyografisini okuyunca, biraz daha bilgi
kazandığımı düşünüyorum. En azından resimde nerelere bakacağımı daha iyi
biliyorum artık.
Son akşam yemeği resmini ben daha
önceden bir tablo gibi düşünmüştüm Oysa ki, resim bir duvara çizilmiş, evet
yanlış duymadınız. Resim Milano’daki Santa Maria Delle Grazie kilisesinin
duvarına çizilmiş. Leonardo tüm resimlerinde insanların duygularını ve ruh
hallerini resimlerine yansıtmaya çalışmış, hem de ne yansıtma. Resimlerinde
daha çok hareketli anları çizmiş ve o hareket hallerinde insan vücudunun aldığı
formu incelemiş ve en doğru şekilde resmetmeye çalışmış. Son akşam yemeği’ni de
incelerseniz, tablonun hem hareketli insan figürlerini, hem de duyguları insanların
yüzlerine nasıl yansıttığını hayranlıkla keşfedeceksiniz. Son akşam yemeği
resmi, bir anı resmediyor. Hz. İsa çarmıha gerilmeden önceki akşam,
havarilerine, içlerinden birisinin kendisine ihanet edeceğini söylüyor, işte,
resim Hz. İsa’nın bu sözü söylediği andan sonraki havarilerin davranışlarını
anlatır.
Leonardo, nesneleri resmederken,
nasıl sfumato tekniğini kullanarak katı çizgileri bulanıklaştırdıysa,
perspektifteki ve zamanın anlarındaki, keskinliği de aynı şekilde
muğlaklaştırmıştı. Leonardo, hareket ve duygu dalgalanmalarını ifade ederek,
bir anı yakalamakla kalmayıp bir tiyatro koreografisi hazırlarmışçasına bir
drama sahneliyordu. Drama, İsa’nın sözünü tamamlamasının arkasından başlar.
Artık susmuş olan İsa başını eğmiştir, elleri ekmeğe doğru hareketini
sürdürmektedir.
Leonardo, bir anın içindeki
hareketi tasvir etmenin yanı sıra ruhun devinimlerini resmetmekte de ustaydı. “İnsan
figürleri öyle resmedilmeli ki, izleyici onların poz ve duruşlarına bakarak
zihinlerinden neler geçirdiklerini kolayca anlayabilmelidir” diye yazmıştır. Son
Akşam yemeği bunun sanat tarihindeki en görkemli ve en canlı örneğidir. Resimde
12 havari üçlü gruplar halinde bir araya getirilmiştir. Soldan başlayarak
zamanın akışını hissedebiliriz. En solda Bartalmay, küçük Yakup ve Andreas’ın
olduğu grup bulunur. Soldan ikinci üçlü de Yahuda, Petrus ve Yuhanna bulunur.
Esmer, çirkin olan yapılan açıklamanın onu kastettiğini bilen Yahuda, sağ
elinde İsa’ya ihanet sözü karşılığında ona verilmiş olan, gümüş kesesini
tutmaktadır. Geriye kaykılmıştır ve o meşhur hareketiyle bir tuzluğu devirir.
İsa’dan uzaklaşmaktadır ve gölgeler içinde resmedilmiştir. Petrus saldırgan ve
öfkelidir, hiddet içinde koluyla önünü açmaktadır. “Hangimiz” diye sorar?
Eyleme geçmeye hazırdır. Sağ elinde uzun bir bıçak tutar. Yuhanna, tam aksine
şüphelinin kendisi olmadığını bildiğinden, sessizdir. Bildiği şeyin
önlenemeyecek oluşundan dolayı hem üzgün hem de durumu kabullenmiş
gözükmektedir. Yuhanna genellikle uyur ya da İsa’nın göğsüne yatmış halde
tasvir edilir. Devamı, bir sonraki bloğumda.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder