Ana içeriğe atla

Bilgiye olan istek

 Değerli dostlar,

İnsanların bilgiye olan tavırları ve istekleri üzerine London College University bir araştırma yapmış. İlginç sonuçlar elde edilmiş, aşağıda yazının Popular science dergisinden alıntısını bulabilirsiniz.

"College London Üniversitesinde (UCL) çalışan araştırmacıların keşfettiğine göre insanlar sağlıkları, mali durumları ve kişisel özelliklerine yönelik bilgi aramaya veya bu bilgilerden kaçınmaya üç etmene göre karar veriyor. Bu etmenler ise kişinin bilginin kendisini nasıl hissettireceğine dönük düşüncesi, bilginin ne kadar kullanışlı olduğu ve kişinin sıklıkla düşündüğü şeylerle alakalı olup olmaması şeklinde sıralanıyor.

Çoğu kişi, üç ‘bilgi arama tipinden’ birine giriyor. Bugün Nature Communications bülteninde yayımlanan bulgulara göre birinci tipteki kişiler, bilgilenip bilgilenmemeye karar verirken çoğunlukla bilginin duyguları üzerindeki etkisini hesaba katıyor. İkinci tipteki kişiler çoğunlukla bilginin karar alırken ne kadar faydalı olacağını düşünüyor. Üçüncü tip kişiler ise çoğu zaman en sık düşündükleri konular hakkında bilgi arıyor.

Çalışmanın eş baş yazarı Profesör Tali Sharot (UCL Psikoloji & Dil Bilimleri ve Max Planck UCL Hesaplamalı Psikiyatri ile Yaşlanma Araştırmaları Merkezinden) şöyle söylüyor: “Günümüzde bireyler için devasa miktarlarda bilgi mevcut. Bunlar arasında, genetik yapınıza dönük bilgilerden sosyal meselelere ve ekonomiye dönük bilgilere kadar her şey bulunuyor. Biz ise insanların neyi öğrenmeye nasıl karar verdiklerini ve bazı kişilerin örneğin COVID aşıları, ekonomik eşitsizlik ile iklim değişimi hakkında etkin biçimde bilgi ararken, diğerlerinin neden böyle yapmadığını bulmak istedik.

“İnsanların kendilerini maruz bırakmaya karar verdiği bilgiler, kişilerin sağlığı, mali durumları ve ilişkileri hakkında önemli sonuçlar barındırıyor. İnsanların bilgilenmeyi neden tercih ettiğini daha iyi anlayarak, insanları kendilerini eğitmeye ikna etme yöntemleri geliştirebiliriz.”

Çalışmaya katılan 543 kişiyle beş deney yürüten araştırmacılar, hangi etmenlerin bilgi arama davranışını etkilediğini ölçmüşler.

Deneylerden birinde katılımcılara, örneğin Alzheimer tehlikesini artıran veya kendilerine güçlü bir bağışıklık sistemi sağlayan bir gen taşıyıp taşımadıkları gibi sağlıkla ilişkili bilgileri ne kadar bilmek istedikleri sorulmuş. Başka bir deneyde, döviz kurları veya hangi gelir diliminde yer aldıkları gibi iktisadi bilgileri görmek isteyip istemedikleri sorulmuş. Diğer deneyde ise ailelerinin ve arkadaşlarının, kendilerini zeka ve tembellik gibi özellikler bakımından nasıl derecelendirdiklerini öğrenmek isteyip istemedikleri sorulmuş.

Katılımcılara daha sonra bu bilgilerin ne kadar faydalı olduğunu düşündükleri, kendilerini nasıl hissettireceğine yönelik beklentileri ve bahsi geçen konuların her birini ne kadar sık düşündükleri sorulmuş.

Araştırmacılar, insanların bilgi aramayı üç etmene dayanarak seçtiğini belirlemişler. Bu etmenler ise yararlılık beklentisi, duygusal etki ve bilginin sık sık düşündükleri şeylerle ilişkili olup olmaması şeklinde sıralanıyor. Bu üç etmenli model, test edilen bir dizi başka alternatif model ile kıyaslandığında bilgi arama veya bilgiden kaçınma kararlarını en iyi şekilde açıklıyor.

Bazı katılımcılar, deneyleri birkaç aylık arayla birkaç kez tekrarlamış. Araştırmacılar çoğu kişinin, üç saike (duygular, kullanışlılık, düşünce sıklığı) diğerlerinden daha fazla öncelik verdiğini ve kişilerin bu özel eğiliminin zaman ve mekanlar boyunca nispeten sabit kaldığını keşfetmişler. Bu durum, her insanı bilgi aramaya iten şeyin ‘kişilik özelliği gibi’ bir şey olduğunu akla getiriyor.

Yapılan deneylerin iki tanesinde de katılımcılar, genel zihin sağlıklarını ölçen bir anket doldurmuşlar. Araştırmacıların keşfettiğine göre insanlar kendi özelliklerine yönelik bilgi aradıklarında, çoğunlukla sık düşündükleri kişilik özellikleri hakkında bilgi edinmek isteyen katılımcılar zihinsel sağlıklarının daha iyi olduğunu bildiriyor.

Çalışmanın eş baş yazarı ve doktora öğrencisi Christopher Kelly (UCL Psikoloji & Dil Bilimleri Bölümü ile Max Planck Enstitüsü UCL Hesaplamalı Psikiyatri ve Yaşlanma Araştırmaları Merkezinden) şöyle söylüyor: “Karar verici kişi ve kurumlar, insanları bilgi aramaya iten şeyleri anlayarak onların hayati bilgilerle etkileşim kurup bu bilgilerden fayda sağlama olasılığını artırabilirler. Örneğin karar vericiler ilettikleri mesajın olası faydalarını ve meydana getirebileceği olumlu duyguları vurgularlar ise, mesajlarının etkisini artırabilirler.

“Araştırma ayrıca karar vericilerin, bilginin refah üzerindeki etkisinin tam olarak nasıl değerlendirileceğini tarif etmek suretiyle; bilgilerin örneğin gıda ambalajlarının üzerine yazılması gerekip gerekmediğine karar vermelerine de yardımcı olabilir. Günümüzde karar vericiler, bilginin insanların duyguları ya da etraflarındaki dünyayı anlama kabiliyeti üzerindeki etkisini gözden kaçırıyor ve sadece bilginin kararlara yön verip vermeyebileceğine odaklanıyorlar.”

Orijinal link aşağıdadır.

https://popsci.com.tr/insanlarin-bilgi-edinmesi-veya-cahil-kalmasi-bu-uc-etmene-bagli/

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Başarılı pazarlama örnekleri

Değerli dostlar, Pazarlama ve satış konusunda yazılarıma devam ediyorum. İşletmelerin büyümesi ve karlılıklarının artması ile ilgili başarılı olmuş şirketlerden örnek vermek istiyorum. Dell bilgisayarı hepimiz biliriz. Michael Dell, daha 24 yaşında iken, kişisel bilgisayarları mektup ve telefon yoluyla satabileceğini düşünerek, bu şekilde bir satış kanalı yaratır. Paralarını geri alma garantisi verdiği müşterileri ve Dell müşterilerinin artan memnuniyeti, Dell bilgisayar şirketi için ciddi bir satış hacmi yarattı ve Dell bilgisayar bugünlere geldi. Bugün hala Dell bilgisayar şirketi, internet üzerinden bilgisayar satmaya devam ediyor. Başka bir örnek daha da ilginç, First Direct Bankası, İngiliz bir bankadır. Binası ve şubesi yoktur. Buna karşılık müşterilerinin ihtiyaçlarını 7 gün 24 saat karşılayarak, müşteri memnuniyeti yakalamayı başarmıştır. Tüm bankacılık işlemleri internet üzerinden yapılabilmektedir. Ayrıca telefon bankacılığı da bulunmaktadır. Amazon’dan hiç bahs...