Değerli dostlar,
Şirketlerin en önemli kaynağı
insan ve bu değerli kaynağın en önemli konumdaki kişisi tabiki, firmalara liderlik
eden yöneticilerdir. Zaman zaman size liderlikten bahsediyorum, örnekler
veriyorum. Bugün de yine bu konuda yazılar yazmış uzmanların görüşlerini
aktaracağım.
Aslında her farklı koşulda farklı
lider kişilikli insanların başarılı olduklarını görüyoruz. Örneğin bir savaş
alanında askerleri ile savaş kazanmak için stratejiler geliştiren ve
askerlerine liderlik eden komutanın liderlik özellikleri ile batmakta olan bir
şirketi kurtarmaya çalışan bir kişinin liderlik özellikleri farklılık
gösterebilir. Bu gayet normaldir, daha önceki yazılarımda da sürekli
bahsettiğim gibi herşey görecelidir.
Konuyla ilgili çalışmalar yapan
Daniel Goleman, etkin liderlerde kilit öneme sahip ortak bir özellik tespit
etmiş. Liderlerin konularında uzman olmasının dışında hepsinin “Duygusal zeka”
dediğimiz özelliğe sahip olmaları gerekiyor. Herhangi bir lider Dünya üzerinde
verilen en iyi eğitimi alsa da, keskin ve analitik bir zekaya sahip olsa da,
inanılmaz yaratıcı fikirlere sahip olsa da, eğer Duygusal zeka’dan mahrum ise,
iyi bir lider maalesef olamıyor.
Daniel Goleman, Duygusal zekayı kişinin sahip olduğu 5 beceri ile tanımlıyor. Bunlar, Öz-farkındalık, kendini ayarlama, Motivasyon, Empati ve Sosyal beceri olarak ifade edilmiştir. Şimdi, tek tek bu özelliklere bakalım.
Özfarkındalik dediğimiz kavram
aslında kişinin kendini bilmesi, güçlü yanlarını, zayıf yanlarını,
içgüdülerini, değerlerini ve kişiler üzerindeki etkisinin farkında olması
demektir. Özfarkındalığı güçlü kişiler, ne aşırı umutsuzluğa, ne de aşırı eleştirelliğe
kapılırlar. Tersine kendine ve başkalarına karşı dürüst olurlar. Hayal aleminde
yaşamazlar, rasyonel kişiliğe sahip olurlar. Özfarkındalığı yüksek insanlar,
duygularının kendilerini, başkalarını ve onların iş performanslarını nasıl
etkilediğini görür. Böylece, en zayıf yanının sıkı teslim sürelerine uymak
olduğunu bilen bir kişi, zamanını titizlikle planlar ve işini zamanından önce
bitirir. Özfarkındalığı yüksek kişinin değerleri vardır, hedefleri ve amaçları
vardır. Özfarkındalığı yüksek bir kişi nereye, niçin yöneldiğini bilir, bu
nedenle örneğin daha yüksek bir kazanç vadeden bir işe, kendi ilkelerine ya da
uzun vadeli hedeflerine uymayan bir iş teklifini geri çevirir. Özfarkındalıktan
yoksun bir kişi ise, verilen ücrete kanıp, imzayı attığını ancak mutsuz
olduğunu ifade edecektir. Özfarkındalığı yüksek insanların kararları değerleriyle
uyuşur, dolayısıyla çoğu durumda yaptıkları işler onları mutlu eder ve canlı
tutar.
Sonraki yazılarımda, Duygusal
zekanın diğer kavramları ile ilgili yazmaya devam edeceğim.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder