Değerli dostlar, Son yazıma devam ediyorum. Bu yazıları deşifre etmenin ilk adımı, Avrupa’ya metinlerin kopyalarının gönderilebilmesiydi. Rawlinson bunu yapabilmek için ölüme meydan okuyarak, yerel halkında yardımıyla, dik bir uçurumdaki tuhaf harfleri kopyalamaya girişti. 1847’de proje sona erdiğinde tam ve doğru bir kopya Avrupa’ya gönderildi. Rawlinson elde ettiği şeyle yetinmedi. Bir subay olarak takip etmesi gereken siyasi ve askeri işlere rağmen, bulduğu her boş vakti bu yazının gizemini çözmeye ayırdı. Yöntem üstüne yöntem denedi ve nihayet yazının eski Farsça olan bölümlerini deşifre etmeyi başardı. Aslında bu en kolayıydı, çünkü eski Farsça modern Farsça’dan pek de farklı değildi ve Rawlinson da Farsça biliyordu. Eski Farsça bölümleri çözmekse, Elamice ve Babilce yazılanları çözmek için gereken anahtarı sağlamış oldu. Bu şekilde kapıyı aralayınca, Sümer pazarlarının uğultusu, Asur krallarının buyrukları, Babilli bürokratların tartışmaları metinden çıkmaya başladı. Eski ama can...