Değerli dostlar,
Konuştuğumuz diller, belli bir dil aile grubundan da olsa, birbirinden farklı kelimeler ve cümle yapısı içerir. Bu farklılığın nasıl olduğu, her zaman ilgimi çekmiştir. Popular science dergisi konuyla ilgili aşağıdaki araştırmayı yapmış. Bakın nasıl açıklıyorlar.
“Günümüzdeki konuşma şeklimiz, insanların binlerce ve hatta yüzlerce yıl önceki konuşma şeklinden farklı. Fikirlerin, teknolojilerin ve bir dili konuşan yeni insanların, birbirimizle iletişim kurma şeklimizin değişmesinde bir rol oynadığı görülüyor. Fakat dilbilimciler, dillerin neden ve nasıl değiştiği konusunda her zaman mutabık değil. Şimdiyse Amerikan İşaret Dili üzerinde yürütülen yeni bir çalışma, olası bir sebebe destek veriyor: Bazen sadece hayatı biraz daha kolay hale getirmek istiyoruz.
İşitme
engellilere yönelik çalışmalar yürüten araştırma görevlisi Naomi Caselli ve
araştırma takımı, Amerikan İşaret Dili’nde (ASL) algılamanın zor olduğu
işaretlerin (nadir olan veya seyrek el şekillerine sahip işaretler), insanların
işaret algılama sırasında sıklıkla baktığı bölge olan işaretçinin yüzüne yakın
bir yerde yapıldığını keşfetmişler. Bunun aksine yaygın olan ve daha rutin el
şekillerine sahip işaretler, yüzden uzakta ve algılayan kişinin çevresel görüş
alanında yapılıyor. Boston Üniversitesi Eğitim & İnsan Gelişimi Bölümünde
yardımcı profesör olan Caselli’ye göre bulgular, ASL’nin insanların işaretleri
daha kolay algılaması için evrimleştiğini gösteriyor. Sonuçlar Cognition bülteninde
yayımlandı.
Refik
B. Hariri Bilişim ve Bilişim Bilimleri & Mühendislik Bölümüne bağlı Yapay
Zeka ve Eğitim Girişimi Bölümünün de eş başkanı olan Caselli, “Bir kelimeyi ne
zaman kullansak, kelime biraz değişiyor” diyor. “Nadir el şekillerine sahip kelimeler,
uzun zaman dönemlerinde yüzün yakınında yapılacak şekilde ve bu sayede
algılayıcının daha kolay görüp tanıyabileceği biçimde evrimleşmiş.”
Dilin
evrimini incelemek zor olsa da, “dillerin zamanla nasıl değişebileceğine dönük
tahminler yürütebilir ve bu tahminleri dilin şimdiki fotoğrafıyla test
edebilirsiniz” diyor Caselli.
Caselli,
Syracuse Üniversitesi ve Rochester Teknoloji Enstitüsünde çalışan
araştırmacılarla beraber, dünyanın en büyük interaktif ASL veri tabanı olan
ASL-LEX’te yer alan 2.500’ü aşkın işaret videosunun analiz edildiği bir yapay
zeka aracının da yardımıyla ASL’nin evrimini incelemiş.
“Vücuttaki anahtar noktaların
nerede olduğunu anlamak için, videoları bilgisayar görüşünün kullanıldığı bir
makine öğrenim algoritmasına gönderdik” diyor Caselli. “Daha sonra, işaretlerin
her birinde ellerin yüze göre nerede durduğunu çözmeyi başardık.”
Araştırmacılar sonrasında bu bilgileri, (Hariri Enstitüsü Yazılım &
Uygulama Yenilik Laboratuvarının yardımıyla oluşturulan) ASL-LEX’teki işaret ve
el şekillerinin ne kadar sık kullanıldığına dönük verilerle eşleştirmiş.
Örneğin, çocuklar için kullanılan işaret gibi (düz ve açık bir el kullanılıyor)
yaygın el şekillerinin kullanıldığı pek çok işaretin, nadir el şekillerinin
kullanıldığı işaretlere (ışık için kullanılan gibi)
kıyasla yüzden daha uzakta yapıldığını bulmuşlar.
İşaret
dillerinin nasıl işlediğini anlamanın işitme engellilere dönük eğitimin
iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini düşünen Caselli, son bulguların insan
dillerindeki çeşitliliğe ve insan zihninin sıradışı kabiliyetlerine dikkat
çekmesini de umuyor.
“Sadece
konuşulan diller üzerinde çalışırsak, genel olarak dil ile alakalı olan şeyleri
işitsel-sözlü tarza özgü şeylerden ayırmak zor olur. İşaret dilleri, tüm
dillerin nasıl işlediğine yönelik bilgi edinmek bakımından güzel bir fırsat
sunuyor” diyor Caselli. “Şimdiyse yapay zeka ile beraber, büyük miktarda işaret
dili videosunu manipüle edebiliyor ve bu soruları deneysel teste tabi
tutabiliyoruz.”
Orijinal link aşağıdadır.
https://popsci.com.tr/yapay-zeka-dillerin-neden-zamanla-degistigini-ortaya-cikarabilir-mi/
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder