Ana içeriğe atla

Yeni girişimci tehdidi

Değerli dostlar,

Bugün herhangi bir sektöre yeni giren bir girişimcinin nasıl tehdit oluşturduğu ile ilgili yazı yazacağım. Yeni girişimciler, yeni kapasite yaratmanın yanısıra, fiyatlara, maliyetlere ve rekabet için gerekli yatırım oranına baskı uygulayan bir pazar payı elde etme arzusunu taşırlar. Bu durumu, Apple’ın müzik dağıtım işine girdiğinde veya Pepsi’nin şişe suyu dağıtım işine girdiğinde sektörün karlılığını etkilediğinde görmüşüzdür. Bu sebeple, yeni bir girişim sektörün kar potansiyeline bir üst sınır getirebilir. Tehdit yüksekse, mevcut şirketler yeni rakipleri caydırmak için fiyatlarını aşağıda tutmalı veya yatırımı arttırmalıdır.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için örnek vermek gerekirse, kahve perakende satışında herhangi bir engelleme olmaması, her girişimcinin bu sektöre girebilecek olması, Starbucks gibi firmaların bu durumla ilgili olarak önlem almaları gerektiğini, yeni yatırımlar, mağazalarının modernleştirilmesi ve yeni ürünler çıkarmak zorunda olduklarını gösterir.

Giriş engelleri, mevcut şirketlerin, yeni girecek şirketlere oranla sahip olduğu avantajlardır. Herhangi bir sektöre giriş engellerinin neler olduğunu düşündüğümüzde, yapılan araştırmalar yedi temel kaynak bulmuştur. Aşağıda madde madde bu avantajları bulabilirsiniz.

1-      Arz yönlü ölçek ekonomileri

2-      Talep yönlü ölçek faydaları

3-      Müşterinin değiştirme maliyetleri

4-      Sermaye ihtiyaçları

5-      Boyuttan bağımsız yerleşiklik avantajları

6-      Dağıtım kanallarına eşitsiz erişim

7-      Kısıtlayıcı devlet politikaları

Bu maddeleri kısaca değinmemiz gerekir. Arz yönlü ölçek ekonomilerinde çok büyük kapasiteli üretim yapan firmalar sabit maliyetleri daha fazla ürüne yayabilecekleri, daha etkin teknolojiler kullanabilecekleri ya da tedarikçilerden daha iyi fiyat alabilecekleri için birim başına rakiplerine oranlar daha düşük maliyetlerden faydalanırlar. Bu tip sektörlerde potansiyel girişimci, sektöre girmeyi düşünürken sözkonusu avantajları sebebiyle mevcut firmalarla rekabet edemeyeceğini düşünür. Bu da yeni girişimleri zorlayıcı etki gösterir. Bu tip sektörlere örnek vermek gerekirse, mikroişlemci üretiminde Intel veya otomotiv sektöründe büyük tedarikçi firmaları söyleyebiliriz.

Talep yönlü ölçek faydalarını düşünürsek, bu tip sektörlerde ağ etkisi bulunmaktadır. Müşteriler, bir firmanın ürünlerine para ödeme isteğinin, firmanın müşterilerinin sayısının artması ile birlikte arttığı durumu ifade eder. Örneğin, eBay gibi bir sitenin müşterilerinin çok olması, çok kişiye ulaşması ona olan talebi arttırır. Diğer bir örnek kariyer siteleri için verilebilir, insanlar ve firmalar çok fazla özgeçmişin yüklü olduğu firmaları tercih ederler bu da yine bu hizmeti veren firmaya olan talebi arttırır. Böyle bir ağa ulaşmanın zorluğu, bu tip sektörlere yatırım yapmak isteyen firmaları zorlar ve engeller.

Sonraki yazılarımda konuya devam edeceğim.

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın

AQUA Danışmanlık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Fiyat düşürerek satış yapmak

Değerli dostlar, Sonuç olarak, şirketlerin varolabilmeleri için satış yapmaları gerekmektedir. Peki, nasıl satış yapacağız? Firma ticaretinden sorumlu, kişilerle konuştuğumda çoğu zaman maliyetlerden ve satış fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar. Herhangi bir ürünün satış fiyatını düşürerek yapılan satış çok da başarılı bir operasyon değildir. Şimdi, çoğu satış yöneticisi bana kızacaktır ama maalesef durum bu. İşletmelerin ticari faaliyetinden sorumlu yöneticiler, satış fiyatının dışında başka enstrümanlar bulmalıdırlar. İş sadece fiyat olsaydı, piyasada pahalı satan hiçbir firma kalmazdı. Ancak, işletmelere baktığımızda aynı sektörde pahalı satanında ucuz satanında bulunduğunu görebiliriz. Peki, o zaman pahalı ürün piyasada nasıl satılıyor? Bu soruyu sorduğunuzda çok fazla cevap alabilirsiniz. Denilen herşey de doğrudur. Yalnız şunu unutmamak lazım, eğer pahalı satan firma kar edip büyüyorsa, demek ki, doğru pazarlama ve satış stratejisi uygulamış, pahalı olmasına ra...

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...