Değerli dostlar,
Firmalar, belirli periyotlarda gözden geçirme toplantıları yapıyorlar. Kalite yönetim sistemleri gereği bu toplantıları yapmak zorundalar. Bu toplantılarda yapılan değerlendirmelerde de geçen yazımda anlattığım gibi doğru verilerle analiz yapılmamaktadır. Özellikle bizim gibi enflasyonu yüksek ülkelerde yerel para birimi cinsinden analiz yapmak son derece yanlıştır. Bu tip değerlendirmeler hem karlılık hem de ciro büyümesi anlamında bize doğru sonuçlar vermezler.
Firmalar çoğu zaman analiz yaparken bir önceki ay, bir önceki çeyreklik dönem ve geçmiş yılların mukayesesini yaparlar. Tamam da, enflasyonun resmi rakamlarla % 80 i bulduğu dönemde nasıl firmanızı yerel para birimleri ile değerlendirebilirsiniz? Örnek verip daha açıklayıcı olmak gerekirse, harcamalarınızı incelerken, bir önceki yılda yaptığınız akaryakıt harcamasının mali tutarını nasıl bu sene ile mukayese edebilirsiniz? Olaya salt ne kadar para ödedim gözüyle bakarsanız, geçen seneye göre ciddi miktarda fazla para ödemiş olabilirsiniz. İşin ilginç yanı evet bu doğrudur. Geçen seneye göre fazla para ödemişsinizdir, cebinizden daha fazla para çıkmıştır. Ancak, geçen sene benzinin litre fiyatı 8 TL iken bu sene 30 TL ye kadar çıkmış durumda, bu sene akaryakıtı geçen seneye göre daha az tüketmiş olsanız bile cebinizden daha fazla para çıkmış olabilir. Eğer, olayı verimlilik bazlı değerlendiriyorsanız, bu şekilde analiz yapamazsınız. Bu sebeple, aslında akaryakıt tüketiminiz gerçekten arttı mı? artmadı mı? anlamak için değerlendirmenizi rasyonel ve doğru birimlerle yapmalısınız. Önceki yazılarımda da anlattığım gibi herşey görecelidir. Hiçbir şey mutlak değildir. Rasyonel olmak, bunu gerektirir.
Her türlü harcamamızı ve gelirimizi doğru birimlerle analiz etmeliyiz. Yoksa yanlış çıkarımlarda bulunuruz. Verileri birbirleriyle korelasyon kurarak analiz etmeliyiz. Harcadığımız kaynaklarımızı ciromuz ile bağlantılarının olup olmamasına göre değerlendirebiliriz veya birim başına tükettiğimiz kaynakları irdeleyebiliriz. Yoksa, geçen sene bu kadar ödedik, bu sene bu kadar ödedik, bu sene daha fazla ödüyoruz gibi yaklaşımlar yanlış sonuçlar doğurur. Harcadığımız kaynaklara örnek vererek konuyu daha açık hale getirelim, üretim yapan bir işletme de harcadığımız hammalzeme, üretilen ürün ile orantılıdır. Burada hammalzeme kullanımının analizini yaparken ürün başına harcanan hammalzeme miktarı doğru sonuç verir. Eğer, üretiminizi verimli yönetiyorsanız, ürün başına harcadığınız miktar, azalır veya düşüş eğiliminde olur. Parasal analiz doğru sonuç vermez, geçen seneye göre üretim artmış olabilir veya hammalzemenin birim fiyatı artmış olabilir. Bu sebeple parayı referans almak hele Türk Lirasını referans alıp değerlendirme yapmak son derece yanlıştır.
Bu örnek harcadığımız insan kaynağı dahil tüm tüketim unsurlarına uygulanabilir. Önemli olan hangi kaynağın, hangi unsurla korelasyon içinde olduğunu bulabilmek ve ona uygun değerlendirme yapabilme becerisidir. Bu korelasyonlar şirketimizi yönetirken kullanmamız gereken rasyolardır ve bu datalar sadece şirket içinde değil, şirket dışındaki olaylarla da kurulabilir. Bazı dataları yönetebilirken bazı dataları ise özellikle dış koşulların gerçekleştirdiği verileri kontrol edemeyiz. O tip durumlarda öncü göstergeleri analiz edip, şirketimizi yönetmeliyiz. Şirket yönetmek sadece satış yapmak veya üretim yapmak değildir. Hem iç, hem dış tüm şartların analiz edilip, duruma uygun stratejiler geliştirmektir. Bu da ancak doğru veri setleri oluşturup, bunları doğru analiz etmekle gerçekleşir.
İyi haftalar,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder