Ana içeriğe atla

Patron olmak ayrı, iş yönetimi ayrı


Değerli dostlar,

Bildiğiniz üzere, yönetim danışmanlığı üzerine çalışıyorum. Yıllardır sanayinin içindeyim, çok farklı sektörlerde, çok farklı insan profilleri ile çalıştım. Onlarca mühendislik ve işletme problemi ile karşı karşıya geldim, çözüm önerilerinde bulundum. Özellikle, iş hayatına başladığım dönemden beri iş hayatı ile ilgili kitaplar okurum, benden daha tecrübeli insanların bilgisinden faydalanmak isterim. Hem modern yönetim sistemlerinin hem de işletmelerin kimyasını bilmek zorundayım. Çünkü, her işletmeye aynı teşhis konamıyor.

Bu sebeple, sürekli işverenlerle konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Zaman zaman aynı fikirde olmadığımız durumlar olabiliyor ve o zamanlarda genellikle, konu şu noktaya geliyor. Bu şirketi ben kurdum, en iyisini ben bilirim. Bunun ne kadar yanlış bir tutum olduğunu anlatsak da çok başarılı olamıyoruz. Çünkü, insanların egosunu kırmak gerçekten çok zor. Her zaman şunu söylüyorum, işletme sahibi olmak farklı bir kabiliyet, iş yönetimi farklı bir meziyet. Konu hem tecrübe, hem zeka, hem bilgi gerektiriyor. Patron olarak bu gereksinimler yaşanamıyor.

Daha önceki yazılarımda hatırlarsanız, rahmetli Vehbi bey’in de düşüncelerini aktarmıştım. Bakınız konu ile ilgili rahmetli Nejat bey neler düşünüyor.

“Batı toplumlarında “ management ” denen işyönetimi ’ne Türkiye’nin yirminci yüzyıl son çeyreğinde verdiği önem, ekonomisi kendine benzeyen ülkelere oranla çok daha yüksektir.

Yurdumuzu ziyaret eden ve işyönetimiyle ilgilenen yabancıların izlenimleri hep bu yönde olmuştur. Gezinin sonunda, Türkiye’de ilk kez işyönetimi sorunlarıyla uğraşan bir enstitü kurulması düşüncesi ortaya çıkmıştır.

Ekonomik gelişmesi hızlanan ve sanayileşmesi gün geçtikçe yoğunlaşan Türkiye’de işletmecilik sorunlarını incelemek, işletme iktisadı öğretiminin gelişmesine ve iş yöneticilerinin yetiştirilmesine önem vermek gerekiyordu.

Enstitü 1954 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı tüzel kişilikte özerk bir kuruluş olarak çalışmalarına başladı.

Özel kuruluşlardan işletme enstitüsünün çalışmalarına katkıda bulunacak maddi olanağı sağlamak kolay olmadı. Yardım toplamak için ziyaret ettiğimiz iş sahiplerince bazen acayip biçimde karşılanıyorduk. Enstitünün ne görev yapacağını soran iş sahibine, “Sizin işinizi daha iyi yönetecek eleman yetiştirmek istiyoruz” deyince adamın bir ölçüde tepesi atıyor, bir iş kurmakla her sorunun çözüldüğünü sanan ve kendisinden başka kimsenin kurduğu işi daha iyi yönetebileceğini düşünemeyen kurucu bize adeta kızıyordu.

Türkiye’de artık bir kurucunun iyi bir yönetici olmayabileceği gerçeği benimsenmeye başlanmıştı. Dünyanın en ünlü kuruluşlarından birini yaratan deha ölçüsünde yetenekli Henry Ford I’in yönetimdeki beceriksizliğinden ötürü İkinci Dünya Savaşı’ndan az önce kuruluşu iflasa götürmek üzere olduğu, dramatik bir örnek halinde ortadaydı. Kuruculuk ve yöneticilik başka şeylerdi. İyi bir yöneticide aranan eğilim ve eğitim kurucuda bulunmayabiliyor, ona karşın kurucuları başarıya götüren o atılım hevesi ve tutkusu da yöneticiyi ilgilendirmeyebiliyordu.”

İşte böyle, herkes rahmetli Vehbi bey ve Nejat bey gibi olamıyor. Bu değerli insanların ülkemizde artması umuduyla,

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Fiyat düşürerek satış yapmak

Değerli dostlar, Sonuç olarak, şirketlerin varolabilmeleri için satış yapmaları gerekmektedir. Peki, nasıl satış yapacağız? Firma ticaretinden sorumlu, kişilerle konuştuğumda çoğu zaman maliyetlerden ve satış fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar. Herhangi bir ürünün satış fiyatını düşürerek yapılan satış çok da başarılı bir operasyon değildir. Şimdi, çoğu satış yöneticisi bana kızacaktır ama maalesef durum bu. İşletmelerin ticari faaliyetinden sorumlu yöneticiler, satış fiyatının dışında başka enstrümanlar bulmalıdırlar. İş sadece fiyat olsaydı, piyasada pahalı satan hiçbir firma kalmazdı. Ancak, işletmelere baktığımızda aynı sektörde pahalı satanında ucuz satanında bulunduğunu görebiliriz. Peki, o zaman pahalı ürün piyasada nasıl satılıyor? Bu soruyu sorduğunuzda çok fazla cevap alabilirsiniz. Denilen herşey de doğrudur. Yalnız şunu unutmamak lazım, eğer pahalı satan firma kar edip büyüyorsa, demek ki, doğru pazarlama ve satış stratejisi uygulamış, pahalı olmasına ra...