Ana içeriğe atla

Ülkemizin kültürel mirası üzerine


Değerli dostlar,

Geçen sene İtalya’yı ziyaret etmiştim. Gerçekten gezdikçe hayran olmamanız mümkün değil. Uçaktan iner inmez, adeta bir zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz. Roma tamamen neredeyse korunmuş durumda. 1000 yıllık, 2000 yıllık binalar aynen eskisi gibi duruyor. 300 – 400 yıllık binalara yeni gözüyle bakılıyor. Kendinizi bir anda ortaçağın içinde buluyorsunuz.

Bunun yanında sanatsal eserler her tarafınızı sarıyor. Bernini’nin, Michelangelo’nun heykelleri, sanat eserleri her yerde, açık hava müzesinin içerisindesiniz. Gezdikçe, neden bizim ülkemizde böyle bir korunma olmadığını düşünüp hayıflandım. İtalya bildiğiniz gibi, aynı zamanda Katolikliğin merkezi, inanılmaz bir din turizmi de var. Dünya’nın her yerinden Katolikler Vatikan’a gelip dua ediyorlar. Vatikan’ın içi de ayrı bir sanat evi, her yerde heykeller, sanat eserleri, tablolar ihtişamdan gözleriniz kamaşıyor.

Aslına bakılacak olursa, Hristiyanlığın doğuşu, bizim ülkemizde olmuştur. Ancak, maalesef biz bu tarihi mirasımızı kullanamıyoruz. Yabancı ülkelerin sahip oldukları değerleri bu şekilde iyi pazarlamalarına da ayrıca saygı duymamak imkansız. Peki biz neler yapmalıyız. Bu denli geniş bir tarihe sahip olan anadolumuzu neden iyi pazarlayamıyoruz? Modern insanın doğuşu anadoludadır. Hitit medeniyeti, İyon medeniyeti, Aristo’sundan, Herodot’una kadar hepsi bizim ülkemizde yaşamıştır. Bu kültürel mirası iyi kullanmalıyız. Çünkü, bugün İtalya’ya baktığımızda bu mirası çok iyi kullanıp, çok iyi paralar kazandığını gözlerimle gördüm.

Bence en önemli eksiğimiz, pazarlama ve reklam tarafında eksiğimizdir. Bu reklam da sadece tv ve görsel medyada yapılan reklam ile olmayacağı düşüncesindeyim. Bu derin tarihe ve geçmişe sahip ülkemiz belgesellerle ve filmlerle anlatılmalı, yani Gladyatör filmini bilirsiniz. Collesium öyle bir hayranlıkla anlatılır ki, filmi her izleyen Collesium’u görmek ister. Bütün dünya insanlarında inanılmaz bir tarihi eser olduğu algısı yaratılır. Bu da turizmi besleyen en önemli olgudur.

Bizim Ayasofya’mız, Efes’imiz, Truva’mız, Göbeklitepe’miz sayarak bitiremeyeceğim kadar çok tarihi mirasımız var. Ülkemizin bu kaynaklarını en iyi şekilde anlatmak için hepimizin üzerine ciddi bir yük binmektedir.

Daha çok hayranlık duyulan bir ülke yaratmamız hayali ile,

İyi haftalar diliyorum,

Saygılarımla,

Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özel ve Genel görelelik

  Değerli dostlar, Einstein, izafiyet teorisi üzerinde çalışırken çok şaşırdığı bir gerçekle karşılaşmıştı. Cisimler hızlandığı durumda zaman yavaşlıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Kuantum dünyasının gerçekleri keşfedilene kadar, insanlar sağduyu ile anlayabilecekleri ve akıllarının kabul ettiği olayları doğru kabul etmişti. Kuantum kanunları ile beraber artık insanoğlu akıl yolu ile anlayabileceği Dünya’dan ötesini keşfetmeye başladı. Bu çok gizemli bir alemdi. Zamanın, cisimlerinin hızıyla yavaşlaması akıl alır bir durum değildi. Einstein bunu özel görelelik olarak adlandırdı. Diğer önemli keşfi de kütleçekimine ne kadar az maruz kalırsanız zamanın o kadar daha fazla hızlı akacağı gerçeğidir. Saçma geliyor değil mi? Bu kanunlar ne kadar çok saçma geliyorsa o kadar doğrudur. Size bu kanunlarla ilgili gerçek örnekler vereyim. Einstein’ın teorisinin doğruluğunu bugün cep telefonunda sürekli kullandığımız GPS sistemi üzerinden ispat edebiliriz. GPS sistemi, Dünya yörüngesinde dön...

Satış şekilleri

Değerli dostlar, Satış yapmak öyle düşünüldüğü gibi, sadece fiyat düşürmekle olmuyor. Satışın öncesinde yapılması gereken onlarca faaliyet var. Satış işin son noktası aslında. Bilim insanları konuyla ilgili düşünüp, çeşitli yöntemler geliştiriyorlar. Satış yapabilmek için gerekli olan bu faaliyetleri ilk etapta 3 e ayırabiliriz. Bunların ilki, İnsanların ihtiyaçlarını karşılayarak, satış yapabilmek, ikincisi, insanların ihtiyaçlarını öngörerek satış yapabilmek ve talep yaratarak, üçüncüsü ise, insanlara ihtiyaçları olduğunu hissettirerek satış yapabilmektir. İlkinden bahsedecek olursak, bu durum, insanların ihtiyaçlarını tespit ederek çözüm üreten satış şeklidir. Ev temizliği için üretilen, elektrikli süpürge, çamaşırları temizlemek için kullanılan çamaşır makinesi, bulaşık yıkama makinası bu tip satış faaliyetlerine örnek verilebilir. Bu ürünlerin satış faaliyetlerinde ciddi rekabet vardır. Müşterilerin farklı alternatifler arasından sizin ürününüzü seçmesini sağlamak iç...

Fiyat düşürerek satış yapmak

Değerli dostlar, Sonuç olarak, şirketlerin varolabilmeleri için satış yapmaları gerekmektedir. Peki, nasıl satış yapacağız? Firma ticaretinden sorumlu, kişilerle konuştuğumda çoğu zaman maliyetlerden ve satış fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar. Herhangi bir ürünün satış fiyatını düşürerek yapılan satış çok da başarılı bir operasyon değildir. Şimdi, çoğu satış yöneticisi bana kızacaktır ama maalesef durum bu. İşletmelerin ticari faaliyetinden sorumlu yöneticiler, satış fiyatının dışında başka enstrümanlar bulmalıdırlar. İş sadece fiyat olsaydı, piyasada pahalı satan hiçbir firma kalmazdı. Ancak, işletmelere baktığımızda aynı sektörde pahalı satanında ucuz satanında bulunduğunu görebiliriz. Peki, o zaman pahalı ürün piyasada nasıl satılıyor? Bu soruyu sorduğunuzda çok fazla cevap alabilirsiniz. Denilen herşey de doğrudur. Yalnız şunu unutmamak lazım, eğer pahalı satan firma kar edip büyüyorsa, demek ki, doğru pazarlama ve satış stratejisi uygulamış, pahalı olmasına ra...