Değerli dostlar,
Şu an Michio Kaku’nun paralel
Dünyalar isimli kitabını okuyorum. Paralel evrenlerin fiziksel olarak mümkün
olması beni oldukça derinden etkiliyor. Daha önce size çift yarık deneyi ve
maddenin dalga fonksiyonunun gözlemci ile nasıl çöktüğünü anlatmıştım. Şimdi,
başka ilginç bir gerçeklikten bahsedeceğim. Dalga fonksiyonu, bilinç veya gözlemci
ile etkileşime girmeden, dış dünya ile etkileşerek çökebilir. Yani, madde
gözlemci olmadan da hava molekülleri ile temas ederek gerçek olabilir.
Schrödinger’in kedisinden yola
çıkarsak, yani, kedinin hem ölü, hem de canlı olması için ölü kedinin dalga fonksiyonu
ile canlı kedinin dalga fonksiyonunun tamamen eşzamanlı bir şekilde titreşmesi
gerekir. Biz buna eşevrelilik diyoruz. Ancak, gerçek hayatta biz bunu göremeyiz,
çünkü, madde sürekli dış Dünya ile etkileşim halindedir. Einstein bunu
öğrendiğinde, kafasını ciddi şekilde kurcalamıştı. Peki, madde hangi durumda
çökeceğini nasıl seçiyordu? Halen bu durum soru işaretidir.
Fakat bu kuram, farklı bir
durumun mümkün olabileceğini göstermişti. Kedi, iki farklı evrende, belki de
hem ölü, hem de sağ idi. Bu durumda, evren ikiye ayrılmış haldedir. Aslında,
her kuantum birleşim yerinde evren hiç bitmeyen bir ayrılan evrenler silsilesi
içinde ikiye ayrılır. Bu senaryoda tüm evrenler mümkündür ve her biri bir
diğeri kadar gerçektir. Her bir evrende yaşayan canlılar, kendi evrenlerinin gerçek
olduğunu, diğer hepsinin hayali olduğunu, ciddi bir inançla savunabilir.
Böylece, dalga fonksiyonu sonsuza
kadar başka dalga fonksiyonlarına ayrılarak, her bir dalın evrenin tamamını
temsil ettiği sonu gelmeyen bir ağaçta devam eder. Eğer, bu yorum doğru ise, şu
anda bedenimiz, dinozorların dalga fonksiyonu ile aynı anda varolmaktadır. Bulunduğumuz
odada kendi varlığımız ile beraber, dış uzaydan gelen uzaylıların dolaştığı,
bizim asla doğmadığımız başka bir Dünya’nın dalga fonksiyonu var. Sorun,
bizimle eşevreliliği kaybettikleri için etkileşime giremiyor olmamızdan
kaynaklanır.
Bu durumu anlamak zor olabilir,
ancak size şöyle anlatabilirim. Odamızda etrafımızda yüzlerce radyo dalgası var,
fakat biz onları farketmiyoruz. Aynı zamanda, radyoyu açtığımızda sadece bir
frekansı dinleyebiliyoruz. Çünkü, diğer frekanslar eş evreliliği kaybetmiş,
birbirleriyle uyum içinde değillerdir. Her istasyonun farklı bir enerjisi,
farklı bir frekansı vardır. Benzer biçimde, bizde kendi fiziksel gerçekliğimize
karşılık gelen frekansa duyarlı haldeyiz. Oysa, diğerlerine geçemesekte, aynı
odada sonsuz sayıda paralel gerçeklik vardır.
İnanılır gibi değil, nasıl bir
fiziksel gerçeklik var.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder