Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bilim yazarları

  Değerli dostlar, Çocukluğumdan beri kitap okurum. İlk önceleri çizgi romanlarla başlayan hevesim arkasından özellikle bilim, iş dünyası, biyografi gibi alanlara kaydı. Aşk, polisiye, macera gibi romanlardan daha çok, gerçekliklerin anlatıldığı kitaplar her zaman ilgimi çekmiştir. Öyle yazarlar var ki, bu insanlar çok ilginç karakterler. Jules Verne, Edgar Alan Poe, Isaac Asimov gibi yazarları okuyunca şaşırıyorum. Yıllar önce bugünleri görmüşler, çağlarının çok ötesinde düşünce yapısına sahip olmuşlar ve hiçbir ispatı olmamasına rağmen o zamanlar için bilim kurgu sayılacak kitaplar yazmışlar. O dönemler için evet bilim kurgu olan kitapların aslında ne kadar gerçek, ne kadar muazzam olduğu ancak şimdi anlaşılabiliyor. O yıllar da bu insanlara aslında biraz hayal perest gibi muamele yapılıyor. Anlattıklarının fizik ötesi olduğu düşünülüyor. Hatta bazıları ile alay ediliyor. Ancak, onlar doğru bildiklerinden vazgeçmiyorlar ve bugün kullandığımız çoğu aletin ilham vericisi oluyor...

Birbirlerinin klonu insanoğlu

  Değerli dostlar, Zaman zaman biliyorsunuz evren, yaratılış ve kuantum üzerine yazılar yazıyorum. Okudukça şaşırmamak imkansız. Şu an ki neslimizin geçmişi bundan 75.000 yıl önceye dayanıyor. Daha önce bugünkü gibi bir insan nesli var mıydı? Çok net bir bilgi yok. Bugünkü neslimize benzeyen canlıların olduğu düşünülüyor. Bilim insanları farklı tezler ileri sürüyorlar. Bundan tam 75.000 yıl önce, Endonezya’da meydana gelen Toba yanardağının patlamasıyla oluşan felaket öylesine şiddetli idi ki, son 25 milyon yıl içinde daha güçlüsü olmamıştı. İnanılmayacak şekilde, yaklaşık 3 trilyon metreküp, toz, toprak, kül havava saçıldı. Bu olay neticesinde, Malezya ve Hindistan’ın büyük bir bölümü, 9 metre kalınlığındaki yanardağ külü ile kaplandı. Zehirli duman ve tozlar tüm Dünya için ölüm anlamına geliyordu. O zaman yaşayan insanlar ve çoğu canlılar, yoğun is ve tozdan boğulmuş ve zehirlenmişlerdi. Önceleri,   yakıcı derecede çok sıcak olan hava sıcaklığı, arkasından yoğun toz ile ...

Firmaların alanında uzman olmayan çalışanlar ile çalışması

  Değerli dostlar, İşletmelerde tespit ettiğim problemlerden birisi de, eğitim ve tecrübesinin yeterli olmamasına rağmen belli konuma getirilen çalışanların firmalara verdiği zarardır. Firmalar, genellikle ucuz olsun diye veya tanıdık eş dost tavsiyesi ile, işletmelerine çalışan istihdam etmektedir. Ancak, firmaya alınan çalışanın istihdam edildiği bölümde herhangi bir tecrübesi veya bilgisi olmadığı için, firma kültürü çerçevesinde bazı işleri, genellikle de operasyonel işleri öğrenip, iş yapmaktadır. Bu da, çalışandan firmaların en önemli beklentisi olan, yaptığı işe katacağı değeri azaltmaktadır. Çalışanın daha önce mevcut bulunduğu konumda bir bilgisi olmadığı için, sadece firmada öğrendiklerini doğru kabul etmekte, hatta zaman zaman, bu öğrendiklerinin o işle ilgili en doğru kurallar olduğunu düşünmekte ve gelişime kendisini tamamen kapamaktadır. Hele bir de bu çalışan yönetici konumuna yükselmişse, devreye bu sefer egolar girmekte ve kişi kendisini geliştirmeye tamamen ka...

Problemleri sayısal değerlere çevirmek

  Değerli dostlar, İşletmelerde en önemli konulardan birisi de problem çözme becerisine sahip çalışanlarınızın olmasıdır. Problem çözme ile ilgili çeşitli bilinen metotlar vardır. Hepimizin bildiği, balık kılçığı, pareto, beyin fırtınası gibi çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bugün bunlardan bahsetmeyeceğim. Problem çözmenin en önemli unsurlarından birisi de problemi dijital hale getirebilmektir. Yani, sorunu elinizdeki verilerle beraber sayısal değerlere dönüştürme becerisidir. Herhangi bir problemi, eğer dijital değerlere, sayısal değerlere çevirebiliyorsanız, problemi kolaylıkla çözebilirsiniz. Her problem, çevrilebilir mi? Bence evet, çevrilebilir. Çünkü, evrenin dili matematiktir. Dolayısıyla, bence her problem sayısal değerler üzerinden modellenebilir. Peki, bunu nasıl başaracağız? Mühendislik problemlerinin modellenmesi nispeten daha kolayken, daha soyut kavramların sayısal verilere çevrilmesi daha zordur. Ancak, yine de ne kadar soyut olursa olsun, mutlaka sayısal değerl...

İncili Köşk

  Değerli dostlar, Tatilde olduğum için yazamamıştım. Özlemişim yazmayı. Sizlere ara sıra İstanbul ile ilgili yazılar yazıyorum. En son okuduğum kitapta, önünden geçerken hep dikkatimi çeken, bir yapı hakkında bilgi edindim. Bugün, sizlerle onu paylaşacağım. Sirkeci’den, Yenikapı yönüne giderken, yolun sağında, kemerli sütunlar görürsünüz. Yolun sağındaki, surlardan farklı bir yapı olduğunu görür, görmez anlarsınız. Sahil yolunu kullandığım zamanlarda, önünden geçerken, hep merak ederdim. Bu yapı, eski bir köşkün kalıntıları imiş. Hüzünlü bir hikayesi var. Aşağıda, bugünkü halinin ve eski halinin de bir resmini görebilirsiniz. Bu köşk, 3. Murat zamanında, sadrazam Koca Sinan Paşa tarafından yaptırılarak padişaha sunulmuştur. Köşk, Mimar Sinan’ın çıraklarından, Mimar Davut ağaya yaptırılmıştır. Ayrıca, yapıyı taşıyan taş kemerlerin arasında bir de küçük şirin çeşme bulunmaktadır. 18. Yy dan sonra, köşk ihmal edilmeye başlamış ve eski ihtişamını kaybetmeye başlamıştır. Rumeli dem...