Değerli dostlar,
Son akşam yemeğinin yorumuna
devam ediyorum. Tabii ki, hiçbir rahip resme öyle bir noktadan bakamayacaktı.
Ama Leonardo, o noktayı ideal bakış açısı yaptıktan sonra, odadaki başka
noktalardan bakıldığında resmin daha az çarpık görünmesi için optik hileler
kullandı.
En zekice hareketi, keşişlerin girdiği
sağ duvardaki kapıdan bakıldığında perspektifin en doğal şekilde görünmesini
sağlamak için hafif ayarlamalar ve düzeltmeler yapmasıydı. Bu, göze ilk çarpan
şeyin, İsa’nın ayası yukarı bakan sol elinin, adeta odaya buyur edermiş gibi
doğrudan onlara yönelmiş olması anlamına geliyordu. Tavanın açıları sağ tarafta
biraz daha yüksektir. Bu da resmin kapıdan geçen izleyicinin göz hizasında
olmasını sağlar. Resimdeki sağ duvar, kapıdan geçen izleyiciye, daha yakın ve
daha çok aydınlatılmış olduğundan göze daha büyük ve sanki yemekhanenin doğal
uzantısıymış gibi görünür.
Leonardo, perspektifi manipüle
ettiğini saklamak için birkaç hile kullanmıştır. Zeminin arka ve yan duvarlara
değdiği çizgiler, masa tarafından tamamen gizlenmiştir. Eğer resme dikkatlice bakıp
yer çizgilerini gözünüzde canlandırmaya çalışırsanız çarpıtılmış bir biçimde
görüneceklerini sezinleyebilirsiniz. Buna ek olarak, tavanın aslında masanın
tam üzerine kadar uzanmadığını gizleyen bir pervaz çizilmiştir. Yoksa
izleyiciler, Leonardo’nun tavan perspektifini biraz hızlandırdığını fark
edebilirlerdi.
Duvarların ve tavanın kaçma
noktasına normalden daha erken gerilediği bu hızlandırılmış perspektif,
Leonardo’nun yapımcılığını üstlendiği teatral etkinliklerden öğrendiği birçok
hileden biriydi. Rönesans prodüksiyonlarında sahne, dikdörtgen bir alandan
ziyade daha fazla derinlik yanılgısı yaratmak için, hızlıca daraltılıp
kısaltılabilen bir alandan oluşurdu. İzleyiciye doğru eğimli idi ve sahne
dekorunun yapaylığı, Leonardo’nun Son Akşam Yemeği’nde yaptığı gibi süslenmiş
bir pervazla gizlenirdi.
Son Akşam Yemeği’nde resmedilen
oda öyle hızla küçülür ki, arka duvar dışarıyı gösteren pencerelerin ancak
sığacağı bir büyüklüğe sahiptir. Duvar halıları orantılı değildir. Masa,
üzerinde rahatça yemek yenebilecek kadar geniş değildir ve havariler masanın
tek bir tarafında toplanmıştır; hepsinin oturması için yeteri kadar yer yoktur.
Zemin bir sahne gibi öne eğimlidir ve masa da bize doğru biraz eğimlidir. Tüm
karakterler, sanki bir tiyatro oyunundaymışlar gibi ön plandadır, jestleri bile
abartılı ve yapmacıktır.
Resmedilen sahneye yemekhanede
yemek yiyen keşişlerin uzantısıymış izlenimi veren ufak dokunuşlar da bunların
arasındadır. Resimdeki ışık, gerçek yemekhanenin sol duvarındaki yüksek
pencereden geliyormuş gibi görünür ve gerçeklikle fantezinin iç içe geçmesini
sağlar. Resimdeki sağ duvara baktığımızda, sanki gerçek pencereden geliyormuş
gibi görünen ikindi ışığı ile aydınlanır. Masanın bacaklarına baktığımızda da
gölgenin kaynağı da yine aynı ışıktır.
Tüm bunlar dikkate alındığında Son Akşam Yemeği, bilimsel perspektifle teatral maharetin, akıl ile hayal
gücünün tam Leonardo’ya layık bir karışımı idi. İşte böyle, resim deyip
geçmemek gerekiyor. İçinde neler barındırdığını anlamak derin bir bilgi ve
analiz gücüne sahip olmayı gerektiriyor.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder