Değerli dostlar,
Danimarka eczanelerinin
gelişimini anlatmaya devam ediyorum. Eczaneler birliğinin farkına vardığı
birinci güç, iyi eğitimli sağlık, bakım profesyonellerinin olduğu eczanelerin
kendileri idi. İkinci güçleri ise, ülke geneline yayılmış 300 eczaneden ve 1600
şubeden oluşan şebekenin tüm Danimarka halkına ulaşabilecek olan satış kanalı
olmasıydı.
Tüm Dünya’da insanlar eczacılara
saygı duyar ve güvenirlerdi. Bu iki güç eczacılara, müşterilerine sundukları
mal veya hizmeti yeniden konumlandırma ve yeniden tarif etme fırsatı verdi. Eczaneler,
sadece ilaçların satıldığı bir yer olmaktan daha ileri gidebilirdi. Kapsamlı
bir sağlık bakım bilgisi ve hizmet kaynağı olarak tasarlanabilirdi.
İşi yeniden tarif etmek, Birliğin
birbirine bağlı 3 amacı benimsemesine yol açtı, eczaneleri daha gelişmiş bilgi
ve hizmet verme işi haline getirmek; devletin sağlık, bakım kuruluşlarıyla
sağlam ve üretken ilişkiler kurmak ve Birliği, birinci ve ikinci amaçların
başarılmasına yardımcı olması için yeniden örgütlemek. Böylece, işletme maliyetlerini
düşürmeyi, eczane üretkenliğini arttırmayı ve eczanelerin daha verimli
çalışmalarını özendirecek yasaların çıkarılmasını sağlamaya çalıştılar.
Danimarka’da devletin eczanelere
daha fazla kar edebilecek düzenlemeleri kanunlaştırmalarından sonra, eczacılar
hemen verimliliği arttırıcı çalışmalar yapmaya başladılar. Hemen hemen aynı
zamanda birlik konumunu sağlamlaştırmak için 2 adım attı. Önce ilaç
perakendeciliği alanındaki hakimiyetine yönelik saldırıların önünü kesmek
maksadıyla, kendisi için ilaç imalatı yapacak bir yan kuruluş kurdu. Sonrada
piyasanın %70 ini elinde tutan bir toptancı devinin % 25 hissesini satın aldı.
Bu arada eczacılar kendi
perakende işletmeleri üzerinde çalışmaya başlamışlardı. Esas itibarıyle
eczacılar, geleneksel yaklaşımlarını, alışılmış ilaç donanımı dağıtımını, ilaç
satışını, sağlık bakımının yazılım bölümünü vurgulayan Farmasötik bakım adını
verdikleri bir kavrama doğru genişletmek istediler. Eczacılar Farmasötik
bakımı, sağlık bakımı içinde kendilerini sağlam bir pozisyon oluşturmanın ve
yasallaştırmanın, aynı zamanda sağlığın korunmasında müşterilerinin değer
yaratıcı faaliyetlerinin özüne erişmenin yolu olarak görüyorlardı.
1982 yılından başlayıp, 1990
larda devam ederek, eczaneler ve onların ulusal birliği özel müşterileri ve
sağlık bakım kurumlarını yeni ilişkilere sokmanın ve sunulara dahil etmenin
yolunu arayarak bir dizi strateji icat edip uyguladılar.
Ürün çeşitlerini sağlıklı ve
diyet yiyecekleri, yüksek nitelikli bitkisel ilaçları, cilt bakım ürünlerini ve
diğer çeşitleri de katarak genişlettiler. Yeni kalite kontrol standartları ve
bilgilendirici etiketleme geliştirmek için tedarikçilerle birlikte çalıştılar. Müşteri
enformasyon sistemlerini geliştirdiler, sağlık bilgilerine ulaşmak için
bilgisayarlar kurdular. Önleyici sağlık bakım kitapçıkları yayımlayıp
dağıttılar.
Bu stratejiler başarıya ulaştı.
Eczacılar ilaç perakendeciliğindeki tekellerini korumaya, toptancılıktaki
durumlarını iyileştirmeye, ilaç eğitimi, öğretimi ve kalite kontrolünde daha
önemli bir rol kapmaya, sağlık danışmanlığı, önleyici tıp ve bitkilerin,
sağlıklı yiyeceklerin ve diyet ürünlerinin satışındaki faaliyetlerini büyük
ölçüde genişletmeye çalışıyorlardı. Böylece, eczacılar tarihlerinde görülmediği
kadar büyük karlar elde ediyorlardı.
Eczacılar yeni bir iş modeli
kurgulayarak, işletmelerini modernleştirerek, uzmanlıklarını geliştirerek,
müşteri veri tabanını yeniden tanımlayarak, işlerini yeniden ele almayı ve hem
eski hem de yeni yetkinlikler ve müşteriler arasında taze bir uyum biçimlendirmeyi
becerdiler.
Zeka ve beceri işin içine girdi
mi, işte böyle başarılar ortaya çıkıyor.
İyi haftalar,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA
Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder