Değerli dostlar,
Yeni girişimci için bir diğer engel ise, yerleşik şirketlerin potansiyel rakiplerinde bulunmayan maliyet ve kalite avantajına sahip olmaları durumudur. Bu avantajlar, tescilli teknolojilere, en iyi hammadde kaynaklarına öncelikli erişim, en elverişli coğrafi konumlarda öncelik hakkı, köklü marka kimlikleri ya da yerleşik firmalara nasıl daha etkin üretim yapılacağını, öğreten toplu deneyim gibi kaynaklardan gelebilir. Yeni girişimciler bu tür avantajları bertaraf etmeye çalışırlar. Örneğin, Target ve Val-Mart gibi sonradan çıkan indirim marketleri yerleşik alışveriş merkezlerinin sağlam yerler edindiği alışveriş bölgelerinde değil, bağımsız konumlarda kurulmuşlardır.
Diğer engel ise, dağıtım kanallarına erişim durumudur. Yeni girişimci, elbette ürününün ya da hizmetinin dağıtımını sağlama almalıdır. Örneğin yeni bir gıda kaleminin fiyat kırma, promosyonlar, yoğun satış çabaları ya da benzeri yollarla diğerlerini market raflarından uzaklaştırması gerekir. Toptan ya da perakende kanalları ne kadar sınırlı olursa ve mevcut rakipler o kanalları ne kadar bağlamışsa, bir sektöre giriş de o kadar zorlaşır. Bazen dağıtıma erişimin karşısında o kadar yüksek bir engel vardır ki yeni girişimciler dağıtım kanallarını bertaraf etmek ya da kendi kanallarını yaratmak zorunda kalırlar. Bu şekilde, sonradan kurulan düşük maliyetli havayolu şirketleri, seyahat acenteleri yoluyla dağıtımdan kaçınmış ve yolcuları uçuş rezervasyonlarını internet üzerinden yapmaya teşvik etmiştir. Bu engele verilebilecek diğer örnek ise, gazete dağıtım şirketleridir. Özellikle büyük gazete firmaların sahip oldukları gazete dağıtım şirketleri, küçük yeni kurulmuş gazete dağıtımlarını yapmayarak, bu yeni kurulmuş gazetelerin müşteriye ulaşmasını engellemişlerdir. Bu küçük gazete üreticileri ise, kendi aralarında birleşerek, kendi dağıtım şirketlerini kurarak bu duruma cevap vermişlerdir.
Bunun dışında bir de yasal mevzuatların getirdiği kısıtlar bulunmaktadır. Devlet politikaları yeni girişimleri engelleyebilir ya da destekleyebileceği gibi, diğer giriş engellerini de çoğaltabilir. Örneğin devletler, lisans koşulları ve yatırım kısıtlamaları yoluyla sektöre girişi doğrudan sınırlandırabilir hatta yasaklayabilir. Perakende alkol satışı, taksi hizmetleri ve havayolları gibi düzenlemeye tabi sektörler bu duruma örnek olarak gösterilebilirler. Devlet politikaları tescilli teknolojiyi taklitten koruyan kapsamlı patent kuralları ya da yeni gelenlerin karşısına çıkan ölçek ekonomilerini yükselten çevre ve güvenlik düzenlemeleri gibi yollarla diğer giriş engellerini arttırabilir. Bunun tam tersi olarak, devlet politikaları örneğin doğrudan sübvansiyon yoluyla ya da dolaylı yoldan temel araştırmaya finansal destek verip ölçek ekonomilerini düşüren eski ve yeni tüm firmaların hizmetine sunarak girişi kolaylaştırabilir.
Sonraki yazılarımda konuya devam edeceğim.
İyi haftalar diliyorum,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder