Değerli dostlar,
Dünya üzerinde çoğu firma, piyasada talebin olduğu bir ürünü piyasaya sürerek var olmuştur. İlk zamanlarda ürüne olan talebin boyutu ve olan veya olmayan rakiplerin durumu münasebetinde firmaların karlılığı ve büyümesi şekillenmiştir. Ancak, hiçbir şey stabil değildir, her geçen gün yeni koşullar, yeni rakipler, yeni ekonomik düzen firmaların ilk zamanlardaki karlılığını ve büyümesini etkiler. Firmalar zaman içinde, değişen ekosistemin etkilerinden kurtulup sürdürülebilir bir yapıya ihtiyaç duyarlar. Firmaların, her geçen yıl bir önceki karlarına veya daha yüksek karlara, Pazar paylarına hakim olmaları artık şirketlerin yürütme (İcra) becerilerine bağlıdır. Yapılan araştırmalar, şirketlerin bu konuda çok iyi olmadıklarını gösteriyor. Şirket yönetmek, sadece üretmek ve satmak demek değildir. Çok daha derin bir bilgi, zeka, tecrübe, vizyon ve stratejik becerilere sahip olmayı gerektirir.
Yürütme kavramını ele alırsak, sayfalar dolusu açıklamalar yapabiliriz. Kısaca ifade etmek gerekirse, yürütme, firma çalışanların hergün kendi bilgi ve becerileri vasıtasıyla aldıkları binlerce kararın bütününü ifade eder. Bu sebeple, yürütmenin başarılı olabilmesi binlerce kararın şirket vizyonuna, misyonuna uygun bir sonuç verebilecek şekilde alınmasına ihtiyaç duyar. Firmaların bu durumu etkilemek için dört temel unsuru iyi uygulamaları gerekir. Bu dört unsurdan, birincisi daha önceki yazılarımda da bahsettiğim karar alma yetkilerini netleştirmektir. İkincisi, toplam kalite yönetim felsefesinde belirtilen karar almanın veriye bağlı olmasını sağlamak için gereken veri akışının doğru şekilde sağlanmasıdır. Üçüncüsü, firmaların en önemli kaynağı olan insanların verimini arttırmak için gerekli olan çalışanların performanslarını arttırıcı teşvik edici unsurların devreye alınmasıdır. Dördüncüsü ise, yürütmenin iyileştirilmesi için gereken dönüşümü yapılandırmaktır.
Her kuruluş birbirinden farklı olduğu için tek bir evrensel çözüm veya uygulama bulunmamaktadır. Yukarıda yazdıklarım her şirkette farklı farklı uygulanabilir. İlk yapılacak iş, sorunların kaynaklarını bulmaktır. Bunun içinde sürekli anket yaparak firma çalışanlarının fikirlerini almak, sorunlarla ilgili düşüncelerini öğrenmek en etkin uygulamalardan birisidir. Böylece, firma yöneticileri, her alanda şirketlerinin zayıf noktalarını anlayarak aksiyon geliştirebilirler. Firmalar, arkasından karar alma yetkileri ve veri akışını iyileştirmek için hareket etmelidirler. Şirketlerin bu dönüşüm programına başlarken böylece en büyük etkiye sahip olan eksik olduklarını tespit ettikleri unsurları devreye alabilirler.
Konuyla ilgili olarak bir sonraki yazımda, bir örnek vaka çalışması anlatacağım.
İyi haftalar,
Saygılarımla,
Ufuk Saygın
AQUA Danışmanlık
Yorumlar
Yorum Gönder