Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni yıl tebriği

  Tüm dostların, yeni yılını tebrik ediyorum. Umarım, 2021 yılı, 2020 yılında yaşadığımız her kötülüğün sona erdiği, mutluluk dolu bir yıl olur. Ufuk Saygın AQUA Danışmanlık

Mars'ı yaşanabilir kılmak Bölüm 2

Değerli dostlar, Mars yüzeyinde su oluşmaya başlamasının ardından, artık Mars’ta tarım yapmaya başlanabilir. Bitkiler, karbondioksiti severler, böylece açık hava ürünleri üretilebilir, yan ürünler olarakta toprak tabakası oluşturulabilir. Mahsullerin miktarı arttıkça, yan ürün olan toprağında miktarı artar. Bu şekilde üretilebilecek mahsul miktarı da çoğalır. Mars’ın yerel yüzeyinde, magnezyum, sodyum, potasyum ve klor bolca bulunur. Bunlarda bitkilerin yaşamasına yardımcı olacak değerli besin maddeleridir. Bitkiler, yetişmeye başladıkça, aynı zamanda Mars’ın yaşanabilir hale gelmesi için gerekli olan oksijeni de üretmeye başlarlar. Bunun yanında, bilim insanları Mars’ta yaşamı simüle etmek için, çeşitli seralar yaparak, mikroorganizmaların yaşama durumlarını analiz ettiler. Testler, olumlu idi. Arkansas üniversitesinden bilim insanları, metan üreten mikroorganizmalar olan, metanojenin dört türünün Mars’ın ekolojisine benzer bir yaşam alanında hayatta kalabileceğini tespit etti. ...

Mars'ı yaşanabilir kılmak Bölüm 1

  Değerli dostlar, Son zamanlarda daha çok Mars ile ilgili haberler okuyoruz. İnsanoğlu, yaratılışın ardından geçen milyonlarca yıl sonra Dünya’mızın dışında yeni bir yaşam gezegeni oluşturmaya çalışıyor. Antik Yunan filozoflarının yaşamın, maddenin anlamını irdelemeye başlamalarından itibaren geçen 2.400 yıl sonra insanoğlu sınırlarını zorluyor. Mars’ın yaşanabilir kılınması için ilk yapılması gereken atmosfer oluşturulması, arkasından da suyun oluşturulması olacaktır. Mars yüzeyinde son yapılan incelemeler, eskiden ırmakların aktığı dere yataklarını tespit etmiştir. Mars’ta yaşamı başlatmak için öncelikle, yapay bir sera etkisi yaratmamız gerekiyor. Bunun için, Mars atmosferine metan ve su buharı katmamız gerekir. Bu sera gazları, Güneş ışığını yakalayıp, buzullardaki sıcaklığı giderek yükseltir. Buzullar eridikçe de sıkışmış su buharı ve karbondioksit atmosfere salınacaktır. Bunun dışında, Mars’ın yörüngesine uydular göndererek Güneş ışığını yoğunlaştırıp, buzullara yönlen...

Dünya'mızın manyetik alanı

  Değerli dostlar, 2020 nin sonuna doğru geliyoruz. Gerçekten de insanlığın hiçte iyi hatırlamadığı bir yıl olarak tarihe geçti 2020 yılı. Pandemi, depremler, ekonomik sıkıntılar Dünya’yı ciddi biçimde zorladı. Umarım 2021 yılı tüm İnsanlık için daha güzel bir yıl olur. Özellikle, İstanbul için 1999 yılından sonra beklenen deprem felaketi yine konuşulmaya başlandı. Depremler hep korkutmuştur bizi. İstanbul en son 1894 yılında büyük bir deprem atlatmıştır, daha öncesinde de 1509 yılında büyük bir deprem hadisesi yaşanmıştır İstanbul’da, o dönemde çoğu tarihi eser ve bina yıkılmıştır. Bu şekilde düşündüğümüzde hep depremleri kötü hatırlarız. Başka bir yönüyle baktığımızda da depremlerin olma sebebine ihtiyacımız olduğu gerçeği ile karşılaşırız. Dünya’mız çekirdeğinin halen erimiş halde olması katılaşmaması sebebiyle, halen manyetik alanı vardır. Tam da bu nedenle depremler oluşmaktadır. Ancak, bu manyetik alanın olması sebebiyle, zararlı Güneş ışınları, alevler ve meteor bombardı...

Toplumda oluşan saygınlık algısı

  Değerli dostlar, Ülkemizde gördüğüm bir diğer problemi yazacağım bugün. Sadece iş hayatında değil, sosyal hayatta da, asık suratlı, egosu yüksek, insanlara yukarıdan bakan insanlara daha fazla saygınlık duyulduğunu görüyorum. Açıkçası konunun psikolojik ve sosyolojik boyutunun incelenmesinin gerektiğini düşünüyorum. Hatta, sosyoloji fakültelerinde üzerinde tez çalışması bile yapılabilir. Sebebi bende gerçekten merak uyandırıyor. Yalnız bu durum, daha çok ülkemizde görülen bir durum, yurt dışında tanıştığım insanlarda, çok zengin veya toplum içinde çok güçlü konuma sahip olsalar da hissetmediğim bir izlenim. Ülkemizde, güleryüzlü, karşısındakine saygı duyan, bilgili insanlar, kasıntılı, sert yüze sahip, gülmeyen, konuşurken karşısındakinin fikrine saygı duymayan insanlardan daha az itibar görüyor. Güleryüzlü olmak, saygılı olmak neden zayıflık veya hafiflik olarak değerlendiriliyor. İnsanların saygı görmesi için karşısındaki insana sert bakması, gülmemesi, karşısındakine korku...

Kuantum Dünyası Negatif enerji

 Değerli dostlar, Kuantum dünyası şaşırtıcı gerçeklerle dolu. Son okuduğum makaleyi sizinle paylaşmak istiyorum. Aşağıda okuyacağınız makale, Popular Science dergisinden alıntıdır. İyi okumalar, "Kuantum fiziği  bir kez daha sezgilerimize ters düşüyor. Bazı koşullarda – çoğunlukla uzay-zaman konularında- negatif enerjinin varlığına da izin veriliyor. Belçika, Avusturya ve Hindistan’dan üniversite üyelerinin oluşturduğu bir ekip, negatif enerjinin ne ölçüde mümkün olduğunu araştırmaya karar verdi. Sonuçlara göre hangi  kuantum teorisi  kullanılırsa kullanılsın, evren hangi simetrilerle açıklanırsa açıklansın, enerji çalmanın, daha nazik tabiri ile  “borç almanın”,  her zaman bir sınırı var.  Bölgesel olarak enerji sıfırdan az olabilir, ama tıpkı borç para gibi, bu enerjinin de eninde sonunda ödenmesi gerek. İTEN ÇEKİM Viyana Üniversitesi Teorik Fizik Enstitüsünden Prof. Daneil Grumiller,  “Genel görelilik kuramına göre enerjinin her zaman, evrenin ...

Yapay zeka ve Biyokimya

  Değerli dostlar, Gerçekten çok önemli bir çağda yaşıyoruz. Her gün inanılmaz gelişmeler yaşanıyor. Size 4. Sanayi devriminden sürekli bahsediyorum. Yapay zeka kavramının sanayide kullanımıyla, nelerin değişeceği, nelerin kolaylaşacağı, elde edilecek faydalar ile ilgili sürekli konuşuyoruz. Bugün yapay zeka ile biyokimya alanında neler yapılabileceği ile ilgili yazı yazacağım. Yazının orijinali, Popular Science dergisinden alınmıştır. “ABD Enerji Bakanlığı’nın Ulusal Lawrence Berkeley Laboratuvarı’nda çalışan bilim insanları, makine öğrenim algoritmalarını yapay biyolojinin ihtiyaçlarına göre uyarlayıp yapılan geliştirmeye sistematik olarak yön veren yeni bir araç  geliştirmişler . Bilim insanları bu sayede yıllar harcayıp, bir hücreyi manipüle etmek için hücrenin her kısmını ve bu kısımların ne yaptığını en ince ayrıntısına kadar anlamak zorunda kalmayacak. Bunun yerine algoritmalar, sınırlı bir eğitim verisiyle bir hücrenin DNA’sındaki veya biyokimyasındaki değişimlerin...