Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yetenek ve başarıya değer vermek

Değerli dostlar, Bilgili, zeki ve tecrübeli profesyonellerin işletmeler için ne kadar önemli olduğunu sürekli yazıyorum. Daha önce de rahmetli Vehbi bey’in bu konu hakkında düşüncelerini yazmıştım. Bugün de rahmetli Nejat bey’in düşüncelerini sizinle paylaşacağım. Bakınız, Nejat bey profesyonel yöneticiler için neler düşünüyor. “Kuşaktan Kuşağa” kitabından alıntıdır. “Kurumlaşma açısından ikinci ve çok önem taşıyan bir konu, yeteneğe ve başarıya değer vermek ve “nepotizm” den kaçınmak olacaktır. Türkiye’de yirminci yüzyılın ikinci yarısında çok şey değişti. İlkel anlayışlar birçok kurumda yerini modern görüşlere bıraktı. 1952’den bu yana işletme yönetimi öğreten bir dizi yükseköğrenim kurumu ve enstitü oluştu. Örneğin bugün, “Bu işi ben kurdum, dolayısıyla sorunları işyöneticilerinden daha iyi bilirim” dendiği anda, kurum bundan çok zarar görür. İşyöneticiliği mesleğinin artık herhangi bir teknik bilgi alanından farkı kalmamıştır. Bu mesleği sürdürebilmek için değişen zam...

Patron olmak ayrı, iş yönetimi ayrı

Değerli dostlar, Bildiğiniz üzere, yönetim danışmanlığı üzerine çalışıyorum. Yıllardır sanayinin içindeyim, çok farklı sektörlerde, çok farklı insan profilleri ile çalıştım. Onlarca mühendislik ve işletme problemi ile karşı karşıya geldim, çözüm önerilerinde bulundum. Özellikle, iş hayatına başladığım dönemden beri iş hayatı ile ilgili kitaplar okurum, benden daha tecrübeli insanların bilgisinden faydalanmak isterim. Hem modern yönetim sistemlerinin hem de işletmelerin kimyasını bilmek zorundayım. Çünkü, her işletmeye aynı teşhis konamıyor. Bu sebeple, sürekli işverenlerle konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Zaman zaman aynı fikirde olmadığımız durumlar olabiliyor ve o zamanlarda genellikle, konu şu noktaya geliyor. Bu şirketi ben kurdum, en iyisini ben bilirim. Bunun ne kadar yanlış bir tutum olduğunu anlatsak da çok başarılı olamıyoruz. Çünkü, insanların egosunu kırmak gerçekten çok zor. Her zaman şunu söylüyorum, işletme sahibi olmak farklı bir kabiliyet, iş yöne...

Araştırma geliştirmenin önemi (Nejat Eczacıbaşı)

Değerli dostlar, Arge’nin ne kadar önemli olduğunu sürekli anlatıyorum. Gittiğim konferanslarda, tanıştığım yeni işverenlere konunun ne kadar kritik olduğunu ifade ediyorum. Ne kadar başarılı oluyoruz bilemiyorum. Çünkü, profesyonel olarak çalıştığım bir dönemde konuyu işletme sahibine anlattığımda burası üniversite değil diye bana cevap vermişti. Ama, bugün gelinen noktada, iş artık çok ciddi boyutlara gelmiş durumdadır. Artık, fasoncu olmaktan kurtulup, teknoloji üreten bir seviyeye yükselmek zorundayız. Çünkü, önümüzdeki dönemler çok zorlu olacaktır. Ucuz işgücünün para etmeyeceği bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. Bakınız, araştırma konusunda rahmetli Nejat Eczacıbaşı neler düşünüyor. “Kuşaktan Kuşağa kitabından alıntıdır. “ Araştırma, artık insan yaşamının bir gerçeği, gelişmenin de kaçınılmaz bir gereği oldu. Bir zamanlar iktisadi gelişme yatırım gücü ve emekle ölçülürken, yirminci yüzyılın sonlarında teknolojiye yüzde elli oranında bir pay tanınmaktadır. Bu ge...

Kitap tavsiyesi "Kuşaktan Kuşağa" Nejat Eczacıbaşı

Değerli dostlar, Farkettim ki, uzun zamandır kitap tavsiyesinde bulunmuyorum. Ülkemizin duayen iş insanlarından rahmetli Nejat Eczacıbaşı’nın “Kuşaktan Kuşağa” isimli biyografisi hepimiz için kaynak kitap olacak nitelikte bir eser. Doğumundan, çocukluğuna, öğrenimine ve iş hayatına kadar yaşadıklarını akıcı ve çok güzel bir üslupla anlatmış Nejat bey. Ülkemizin yaşadığı zorlukları, ilk kurduğu sanayi tesislerinden itibaren kitapta bulabilirsiniz. Kitapta işletmelerin nasıl yönetilmeleri gerektiği ile ilgili de fikirlerini ifade ediyor. Bugünlerde çokça konuştuğumuz dışa bağımlılığımızın çözümlerini de yıllar önce anlatmış. Ayrıca, sadece iş hayatı değil, ülkemizin sosyo kültürel olarak gelişmesi için yaptıklarını da anlatıyor. Tüm dostlara tavsiye ediyorum. Kitabın baskısı bittiği için bulmanız zor ama ebook olarak ücretsiz bir şekilde aşağıdaki linkden bulabilirsiniz. http://bit.ly/DrNejatEczacibasiKitapligi İyi haftalar diliyorum, Saygılarımla, Ufuk Sayg...

Başarılı ekonomiler

Değerli dostlar, Yine size, Nejat bey’in Kuşaktan Kuşağa isimli kitabından alıntılar yapacağım. Bakınız, Nejat bey, başarılı ekonomilerle ilgili olarak neler düşünüyor. “ Ekonomileri imrenerek izlenen ülkelerin gelişme stratejilerini incelediğimiz zaman, aldıkları olumlu sonuçların akılcı bir planlamadan kaynaklandığını görürüz. Burada değerlendirmeleri yalnız Batı dünyasına ya da ABD’ye göre yapmak hatalı olur. Birleşik Amerika, doğanın her yönden cömertçe bağışladığı kaynaklardan yararlanmış, Avrupa ise yüzyıllar boyu ekonomisini sömürgelerle beslemişti. Ama ortada başka örnekler de vardı. Oldukça eski bir geçmişe uzanan fakat sömürge olanağından yararlanmamış bulunan İsveç ve İsviçre, daha yeni dönemlerde Japonya ve ondan da sonra Kore sanayileşmeleri gibi... Çeşitli doğal kaynaklardan genellikle yoksun kalan o ülkeler, ekonomik planlarını kendi gerçeklerine göre yapmışlardı. Bunlardan İsviçre gibi eğitim düzeyi çok gelişmiş olanlarda, katma değeri çok yüksek sanay...

İşletmelerin sahipleri kimdir?

Değerli dostlar, Bugünlerde, rahmetli Nejat Eczacıbaşı’nın “Kuşaktan Kuşağa” isimli kitabını okuyorum. Ülkemizin önde gelen iktisadi teşebbüslerini kuran bu değerli insanların, yaşadıkları yokluk yıllarında verdikleri mücadeleler, sahip oldukları işletmeleri nasıl büyüttükleri ve yönetim fikirleri ilgimi çekiyor. Daha önce de hatırlarsınız, rahmetli Vehbi bey ve rahmetli Sakıp bey’in kitaplarından alıntılar yapmıştım. Uzun zamandır, işletmelerin sahipliği konusunda kitaplar okuyorum, nasıl işletmeler daha iyi yönetilebilir hususunda hem günümüz işletme yönetimi anlayışı, hem de işletme yönetimi konusunda başarılı olmuş iş insanlarının hayatlarından fikirler edinmeye çalışıyorum. İşletmeler, sadece hakim ortağın mıdır? Yoksa tüm hissedarların mıdır? Yoksa çalışanların mıdır? Yoksa o işletmeler sayesinde iş bulacak gelecek kuşakların mıdır? Yoksa, o işletmeler sayesinde vergi geliri kazanacak devletin midir? Yoksa ülkemize sağladığı katma değer ile refah ile toplumumuzun tüm ka...

Emeğe Saygı

Değerli dostlar, Bugün, iş hayatında sıklıkla karşılaştığımız bir sorun ile ilgili yazı yazacağım. Bazı yöneticiler veya işverenler çalışanları tarafından bir emek verilerek yapılan işlere, burun kıvırararak veya küçük görerek onları motive edeceğini zannetmektedir. Oysa ki, herhangi yapılan bir iş ne kadar mükemmel olmamış olsa bile saygıyı sizce haketmez mi? Çünkü, o iş yapılana hazırlanana kadar üzerinde bir emek harcanmıştır. Belki saatlerce uğraşılmıştır, çaba verilmiştir. Bu şekilde karşısındakini küçük düşürücü sözler sarfetmek, yapılan işi küçümsemek doğru bir davranış değildir. Eğer yapılan iş istenen seviyede değilse, onun istenen seviyeye gelmesi için yapanı motive etmek, yanlışlarını anlatmak daha doğru bir davranış şekli değil midir? Zaten, işi yapan çalışanın bilgisi ve tecrübesi daha yüksek olsa, yaptığı işi değerlendirmesi ve varsa yanlışları düzeltmesi için üstüne götürmezdi. Çünkü, o zaman, o çalışan yönetici olur, altında çalışanlardan iş yapmasını bekl...

Kadınlar günü

Değerli dostlar, Bugün, 8 Mart Dünya kadınlar günü, ne kadar önemliler bizim için hiç düşündünüz mü? Annemiz, eşimiz, kızımız. Bazen kadının olmadığı bir Dünya’yı düşünüyorum da, ne kadar çekilmez olurdu bir düşünsenize. Çünkü, kadının olduğu yer de düzen vardır, mutluluk vardır, gülümseme vardır, kibarlık vardır, sevecenlik vardır, şefkat vardır, saygı vardır, güzellik vardır. Daha sayamayacağım bir çok güzel olgu kadının olduğu yerde oluyor. Kadının olduğu yerde gelişmişlik oluyor, medeniyet oluyor. Bir toplantı düşünün, kadının olduğu ve olmadığı, arada ki farkı çok rahat anlayabileceksiniz. Kadınlarımız, iyi ki varsınız ve hep var olmalısınız. Kadınlar gününüz kutlu olsun. İyi haftalar diliyorum, Saygılarımla, Ufuk Saygın AQUA Danışmanlık

İşini severek yapmak

Değerli dostlar, Bugün, çalışma hayatında başarılı olmanın bence birinci şartı olan işimizi severek yapmak ile ilgili yazı yazacağım. Özellikle bizim jenerasyonun yani 1970 lerde doğan kuşakların çoğu doktor, mühendis olsun diye yetiştirildi. Ben de mühendisim ama ben gerçekten yapıma uygun olduğu için mühendislik mesleğini seçtim. Ancak, ülkemizde kendi kararını veremeyen, kendisine uygun olmayan meslekleri seçen, bunun sonucunda mutsuz olan ve başarısız olan çok insan bulunmaktadır. Benim kanaatime göre, herhangi bir işte başarılı olmanın birinci koşulu o işi sevmektir. Sevmeden yaptığınız, sabah işe zorla gittiğiniz bir işte başarılı olabilir misiniz? Bu yüzden zaman zaman genç arkadaşlarımızla sohbet ediyoruz. Sordukları sorulardan bir tanesi de meslek seçimi üzerine oluyor. Bu tabi, çok zor bir soru, herkesin kendine göre yeteneği var. Burada önemli olan o yeteneği bulup, arkasından o mesleği sevip sevmeyeceği araştırılıp ona göre karar verilmesidir. Benim arkadaşlar...

Proses tasarımı

Değerli dostlar, Bugün, özellikle üretim yapan işletmelerde, üretimi tasarlamanın ne denli önemli olduğuna dair yazı yazacağım. Ülkemiz maalesef arge yapmayan bir ülkedir. Dolayısıyla, ürün tasarımı yapmamaktadır. Ülkemizde üretim yapan işletmeler ağırlıklı olarak tasarımı yapılmış ürünlerin üretimini yapmaya odaklanmış bir yapıdadır. Peki, işletmelerimiz tasarımı yapılmış bir ürünü nasıl üretmektedirler. Öncelikle, ciddi bir maliyet çalışması yapılmamaktadır. Maliyet çalışmaları genellikle, hammalzeme maliyeti kadar işçilik konarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde belli oranda kar konarak fiyat verilip, iş kabul edilirse de, ustabaşına resim verilip kalıpların hazırlanması ve üretime geçilmesi şeklinde olmaktadır. Bütün problemler de bu aşamada başlamaktadır. Gerekli mühendislik çalışması yapılmadığı için çok miktarda problem çıkmakta ve üretim kaos içinde yönetilmeye çalışılmaktadır. Oysa ki, daha fiyat verilmeden, ürünü üretebilmek için proses tasarımı yapılmalı, gerekli m...